92406 kayıt bulundu.
1. `kişi, durumuna uygun davranmalıdır` anlamında kullanılan bir söz
1. nesnesiz , nesnesiz , eskimiş , eskimiş , nesnesiz , nesnesiz , eskimiş , eskimiş , Herhangi bir sebeple kendinden geçmek, gaşyolmak
2. Coşup kendinden geçmek, vecde gelmek
1. Esridi Yunus'un canı / Bana seni gerek seni
1. Esridi Yunus'un canı / Bana seni gerek seni
3. Mest olmak, sarhoş olmak
1. -i , -i , eskimiş , eskimiş , -i , -i , eskimiş , eskimiş , Sarhoş olmasına yol açmak, sarhoş etmek
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Doğru, gerçek
Lisan : Arapça eṣaḥḥ
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eşi benzeri olmayan veya eşi benzeri görülmemiş olan
1. Senin için, köyden fışkıran eşsiz bir zekâ diyorlar.
1. Senin için, köyden fışkıran eşsiz bir zekâ diyorlar.
2. Eş bulamamış, eşinden ayrılmış veya yanında eşi olmayan
1. isim , isim , isim , isim , Eşsiz olma durumu
1. Öldükten sonra övülür, göklere çıkartılır, eşsizliği, benzerliği belirtilir.
1. Öldükten sonra övülür, göklere çıkartılır, eşsizliği, benzerliği belirtilir.
1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , İncelik ve alçak gönüllülük göstermek üzere teşekkür edilen veya övülen bir kimsenin söylediği bir söz
Lisan : Arapça estaġfirullah
Telaffuz : esta'ğfurullah
1. isim , isim , isim , isim , Metal, tahta vb. üzerine resim basma, çoğaltma yöntemi
Lisan : Fransızca estampage
1. isim , isim , isim , isim , Falan filan
1. Haberler iyi değil, rivayetler gönlümü bulandırıyor, sürgünmüş, göz hapsiymiş, estek köstek.
1. Haberler iyi değil, rivayetler gönlümü bulandırıyor, sürgünmüş, göz hapsiymiş, estek köstek.
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde
Lisan : Almanca Ester
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Oksijenli asitlerle alkollerin birleşerek ester oluşturması
1. isim , isim , isim , isim , Sanatsal ürünler arasında güzeli en üstün, en yüce değer sayan kişi
Lisan : Fransızca esthète
estetik cerrahi, yad estetik
1. isim , isim , isim , isim , Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat
1. Boğaziçi'nin, Sarayburnu yarımadasını, tarihî üslup ve estetiklerini korumak için çok iyi hazırlanmış projeler var.
1. Boğaziçi'nin, Sarayburnu yarımadasını, tarihî üslup ve estetiklerini korumak için çok iyi hazırlanmış projeler var.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güzellik duygusu ile ilgili olan
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güzellik duygusuna uygun olan
1. Büyük bir kısmında edebî ve estetik bir kültüre delalet eden bir lisan kullanılmıştır.
1. Büyük bir kısmında edebî ve estetik bir kültüre delalet eden bir lisan kullanılmıştır.
4. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Güzelliği ve güzelliğin insan belleğindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak ele alan felsefe kolu, güzel duyu, bedii
5. sıfat , sıfat , tıp , tıp , sıfat , sıfat , tıp , tıp , Kusurlu bir organı düzeltmek veya güzelleştirmek amacıyla uygulanan (yöntemler)
1. Estetik cerrahi.
1. Estetik cerrahi.
Lisan : Fransızca esthétique
1. isim , isim , isim , isim , Vücutta meydana gelen bozuklukları düzeltmek, hasarları gidermek için yapılan cerrahi müdahale
1. isim , isim , isim , isim , Estetikle uğraşan kimse
2. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Estetikçilik kuramını benimseyen
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Gerçeklik ve yarar kaygılarından sıyrılarak bir sanat veya felsefe konusunu salt güzelliği için sevme kuramı, güzel duyuculuk, estetizm
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Estetikçilik
Lisan : Fransızca esthétisme