Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
eşreflik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eşref olma durumu


esrik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Sarhoş


esrik devenin çulu eğri gerek
Anlamı:

1. `kişi, durumuna uygun davranmalıdır` anlamında kullanılan bir söz


esriklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarhoş olma durumu


esrime
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarhoş olma işi


esrimek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , eskimiş , eskimiş , nesnesiz , nesnesiz , eskimiş , eskimiş , Herhangi bir sebeple kendinden geçmek, gaşyolmak

2. Coşup kendinden geçmek, vecde gelmek

Örnek:

1. Esridi Yunus'un canı / Bana seni gerek seni

1. Esridi Yunus'un canı / Bana seni gerek seni

3. Mest olmak, sarhoş olmak


esritme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Esritmek işi


esritmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , eskimiş , eskimiş , -i , -i , eskimiş , eskimiş , Sarhoş olmasına yol açmak, sarhoş etmek


essah
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Doğru, gerçek


Lisan : Arapça eṣaḥḥ

eşsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eşi benzeri olmayan veya eşi benzeri görülmemiş olan

Örnek:

1. Senin için, köyden fışkıran eşsiz bir zekâ diyorlar.

1. Senin için, köyden fışkıran eşsiz bir zekâ diyorlar.

2. Eş bulamamış, eşinden ayrılmış veya yanında eşi olmayan


eşsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eşsiz olma durumu

Örnek:

1. Öldükten sonra övülür, göklere çıkartılır, eşsizliği, benzerliği belirtilir.

1. Öldükten sonra övülür, göklere çıkartılır, eşsizliği, benzerliği belirtilir.


estağfurullah
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , İncelik ve alçak gönüllülük göstermek üzere teşekkür edilen veya övülen bir kimsenin söylediği bir söz


Lisan : Arapça estaġfirullah

Telaffuz : esta'ğfurullah

estamp
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Oyma baskı


Lisan : Fransızca estampe

estampaj
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Metal, tahta vb. üzerine resim basma, çoğaltma yöntemi


Lisan : Fransızca estampage

estek köstek
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Falan filan

Örnek:

1. Haberler iyi değil, rivayetler gönlümü bulandırıyor, sürgünmüş, göz hapsiymiş, estek köstek.

1. Haberler iyi değil, rivayetler gönlümü bulandırıyor, sürgünmüş, göz hapsiymiş, estek köstek.


estek köstek etmek
Anlamı:

1. oyalamak, yersiz bahaneler bulmak, işten kaçınmak


ester
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde


Lisan : Almanca Ester

esterleşme
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Oksijenli asitlerle alkollerin birleşerek ester oluşturması


estet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sanatsal ürünler arasında güzeli en üstün, en yüce değer sayan kişi


Lisan : Fransızca esthète

estetik

İlgili Kelimeler:

estetik cerrahi, yad estetik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat

Örnek:

1. Boğaziçi'nin, Sarayburnu yarımadasını, tarihî üslup ve estetiklerini korumak için çok iyi hazırlanmış projeler var.

1. Boğaziçi'nin, Sarayburnu yarımadasını, tarihî üslup ve estetiklerini korumak için çok iyi hazırlanmış projeler var.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güzellik duygusu ile ilgili olan

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güzellik duygusuna uygun olan

Örnek:

1. Büyük bir kısmında edebî ve estetik bir kültüre delalet eden bir lisan kullanılmıştır.

1. Büyük bir kısmında edebî ve estetik bir kültüre delalet eden bir lisan kullanılmıştır.

4. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Güzelliği ve güzelliğin insan belleğindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak ele alan felsefe kolu, güzel duyu, bedii

5. sıfat , sıfat , tıp , tıp , sıfat , sıfat , tıp , tıp , Kusurlu bir organı düzeltmek veya güzelleştirmek amacıyla uygulanan (yöntemler)

Örnek:

1. Estetik cerrahi.

1. Estetik cerrahi.


Lisan : Fransızca esthétique

estetik cerrahi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Vücutta meydana gelen bozuklukları düzeltmek, hasarları gidermek için yapılan cerrahi müdahale


estetikçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Estetikle uğraşan kimse

2. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Estetikçilik kuramını benimseyen


estetikçilik
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Gerçeklik ve yarar kaygılarından sıyrılarak bir sanat veya felsefe konusunu salt güzelliği için sevme kuramı, güzel duyuculuk, estetizm


estetizm
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Estetikçilik


Lisan : Fransızca esthétisme

estirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Estirilmek işi