Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
esprisiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Esprisi olmayan

2. Espri yapamayan


espritüel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yerinde ve zamanında, güzel ve hoş karşılanan, ince anlamlı, düşündürücü söz söyleyen, nükte yapan (kimse)


Lisan : Fransızca esprituel

espritüellik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Espritüel olma durumu


eşraf

İlgili Kelimeler:

nakibüleşraf

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yerin zenginleri, sözü geçenler, ileri gelenler

Örnek:

1. Bu davranış, eşraftan bazılarının onlara yandaş olmasını sağlıyor.

1. Bu davranış, eşraftan bazılarının onlara yandaş olmasını sağlıyor.


Lisan : Arapça eşrāf

Telaffuz : eşra:fı

eşraflık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eşraf olma durumu

Örnek:

1. Ağalığını ve eşraflığını hiç unutmamıştı.

1. Ağalığını ve eşraflığını hiç unutmamıştı.


esrar

İlgili Kelimeler:

esrar otu, esrar tekkesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hint kenevirinden çıkarılan ve kullanılacak miktara göre uyarıcı, sarhoş edici veya uyuşturucu etkileri olan bir madde


esrar

İlgili Kelimeler:

esrar kumkuması, esrar perdesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gizler, sırlar

Örnek:

1. Yüzüme, tekrar o eski, esrar dolu gözlerle bakıyor.

1. Yüzüme, tekrar o eski, esrar dolu gözlerle bakıyor.


Lisan : Arapça esrār

Telaffuz : esra:rı

esrar çekmek
Anlamı:

1. esrar içmek


esrar kumkuması
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kim olduğu ve neler yaptığı bilinmeyen kimse


esrar otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Hint keneviri


esrar perdesi
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bir şeyin anlaşılmasını güçleştiren engel


esrar tekkesi
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Toplu ve gizli olarak esrar içilen yer


esrara dalmak
Anlamı:

1. sırlara gömülmek

Örnek:

1. Sular büsbütün kararınca Boğaz'ın hayatı da büsbütün esrara dalar.

1. Sular büsbütün kararınca Boğaz'ın hayatı da büsbütün esrara dalar.


esrarcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Esrar yapan, satan veya esrar çeken kimse

Örnek:

1. Esrarcılar boğula boğula öksürürler, duman içinde kalırlar, duman olurlar. Buna mastor olurlar demek daha uygundur.

1. Esrarcılar boğula boğula öksürürler, duman içinde kalırlar, duman olurlar. Buna mastor olurlar demek daha uygundur.


esrarcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Esrarcının yaptığı iş


esrarengiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gizemli


Lisan : Arapça esrār + Farsça -engīz

Telaffuz : esra:rengiz

esrarengizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gizemlilik

Örnek:

1. Evime kaçmaklığım lazım gelirken, Zekeriya sofrasının esrarengizliğini öğrenmek cazibesine kapıldım.

1. Evime kaçmaklığım lazım gelirken, Zekeriya sofrasının esrarengizliğini öğrenmek cazibesine kapıldım.


esrarkeş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Esrar kullanmayı alışkanlık durumuna getiren kimse, keş(II)

Örnek:

1. Dalga geçen esrarkeşin gözü ne görürse kırk derece ateşle yanan adamın dışa fırlayan gözü de onu görür.

1. Dalga geçen esrarkeşin gözü ne görürse kırk derece ateşle yanan adamın dışa fırlayan gözü de onu görür.


Lisan : Türkçe esrar + Farsça -keş

esrarkeşlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Esrarkeş olma durumu


esrarlı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçinde esrar bulunan

Örnek:

1. Ağzına üflediği esrarlı dumanla sarhoşlayan ve uyuklayan kediye küçük bir çakıl fırlattı.

1. Ağzına üflediği esrarlı dumanla sarhoşlayan ve uyuklayan kediye küçük bir çakıl fırlattı.


esrarlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gizli yönleri bulunan, ne olduğu anlaşılamayan, akıl erdirilemeyen, esrarengiz

Örnek:

1. Eskiden de böyle esrarlı idi deniz / Böyle alevli, harlı idi deniz / Böyle ağlardık, ey kalbim / Sebepsiz

1. Eskiden de böyle esrarlı idi deniz / Böyle alevli, harlı idi deniz / Böyle ağlardık, ey kalbim / Sebepsiz


esrarlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Esrarlı (II) olma durumu


esre
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arap harfli metinlerde bir ünsüzün ı, i seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, kesre


eşref

İlgili Kelimeler:

eşref saati

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Çok onurlu, çok şerefli


Lisan : Arapça eşref

eşref saati
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bir işin olumlu yola girmesi için en uygun zaman

Örnek:

1. Duvardaki saatleri yaylar işletiyorsa ev hayatındaki eşref saatlerini de tatlı dil işletir.

1. Duvardaki saatleri yaylar işletiyorsa ev hayatındaki eşref saatlerini de tatlı dil işletir.

2. İş görecek kimsenin ters davranmayarak, güçlük çıkarmayarak uysallık gösterdiği zaman