92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Asalak yaşayışa uymuş türleri de bulunan yosunumsu mantarlar familyası
1. isim , isim , isim , isim , Kristal şeker yapımı sırasında kristallerin santrifüj ile ayrılmasından sonra kalan şurubun kristallendirilmesi sonucu elde edilen, genellikle kraker ve bisküvilerde kullanılan, çok ince kristalli, koyu renkli, kokulu bir şeker
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Şeritleri bölmeli, renkleri esmer su yosunları
1. `esmer insana kırmızı renkli giysi yakışmaz` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Esmerleşmek işi
1. Güneş hayli alçalmış, sular esmerleşmeye başlamıştı.
1. Güneş hayli alçalmış, sular esmerleşmeye başlamıştı.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Esmer duruma gelmek
1. Yorgun, yıpranmış, esmerleşmiş gibiydi yüzü, tıraş olmamıştı.
1. Yorgun, yıpranmış, esmerleşmiş gibiydi yüzü, tıraş olmamıştı.
2. Siyaha yakın bir koyu renk almak
1. -i , -i , -i , -i , Esmer duruma getirmek
1. Kül rengi, morumsu bulut ... kısa sürede ovanın üstünü de kapladı, ortalığı esmerleştirdi.
1. Kül rengi, morumsu bulut ... kısa sürede ovanın üstünü de kapladı, ortalığı esmerleştirdi.
1. isim , isim , isim , isim , Esmer olma durumu
1. Su hep akıyor, toprak her an biraz daha koyulaşarak esmerliğini buluyordu.
1. Su hep akıyor, toprak her an biraz daha koyulaşarak esmerliğini buluyordu.
1. isim , isim , isim , isim , Bir işin yapıldığı an, sıra
1. O esnada irice bir karaltı belirdi tam arkasında.
1. O esnada irice bir karaltı belirdi tam arkasında.
Lisan : Arapça es̱nāʾ
Telaffuz : esna:
esnaf ağzı, esnaf loncası
1. isim , isim , isim , isim , Küçük sermaye ve zanaat sahibi
1. Kendileri balıkçı olmayıp da balık satan esnafı da severim.
1. Kendileri balıkçı olmayıp da balık satan esnafı da severim.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse
3. argo , argo , argo , argo , Kötü yola sapmış olan kadın
1. Esnaftan bir kadın.
1. Esnaftan bir kadın.
Lisan : Arapça eṣnāf
1. isim , isim , isim , isim , Satıcıların müşteri çekmek için çarşı ve pazarda kullandıkları dil
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Herhangi bir meslek dalında esnafların kurduğu dernek
1. Seyirlik oyunlarının esnaf loncalarıyla, gedikleriyle de yakın ilintisi vardır.
1. Seyirlik oyunlarının esnaf loncalarıyla, gedikleriyle de yakın ilintisi vardır.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sırasında, olduğu anda
1. Nasıl olsa mezarların kazımı esnasında taş sandukalar sökülmüş, olan olmuştu.
1. Nasıl olsa mezarların kazımı esnasında taş sandukalar sökülmüş, olan olmuştu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir dış gücün etkisi altında uzama, kısalma, eğrilme vb. biçim değişikliklerine uğradıktan sonra, etkinin kalkmasıyla eski biçimini alabilme özelliğinde olan, elastik, elastiki
1. Çelik ve kauçuk çok esnek cisimlerdir.
1. Çelik ve kauçuk çok esnek cisimlerdir.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Değişik yorumlara elverişli
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Görüş ve tutumlarında katı olmayan
1. isim , isim , isim , isim , Esnek olma durumu, elastikiyet
2. kimya , kimya , kimya , kimya , Boya veya vernik filminin, pul pul kalkmadan ve çatlamadan boyanan yüzeyin hareketlerine uyum sağlaması
1. isim , isim , isim , isim , Esnemek işi
1. Mahmur, esnemelerle dolu bir sesle tanıdık adları sıraladı.
1. Mahmur, esnemelerle dolu bir sesle tanıdık adları sıraladı.