aktarıcı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dam kiremitlerini aktarıp kırıkları yenileyen kimse

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyuran ve yayan kimse

3. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Görüntüyü bir bölgeden başka bir bölgeye ileten araç

---

aktarıcılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarıcının yaptığı iş

---

aktarılabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarılabilmek işi

---

aktarılabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aktarılma ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Müslüman mezarları Haliç'e bakan yamaçlara aktarılabilirdi.

1. Müslüman mezarları Haliç'e bakan yamaçlara aktarılabilirdi.

---

aktarılış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarılma işi

---

aktarılıverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarılıvermek işi

---

aktarılıvermek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak aktarılmak

---

Telaffuz : aktarılı'vermek

aktarılma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarılmak işi

---

aktarılmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aktarma işine konu olmak

Örnek:

1. Pek çok roman ve hikâye de sinemaya aktarılmıştır.

1. Pek çok roman ve hikâye de sinemaya aktarılmıştır.

---

aktarım

İlgili Kelimeler:

kan aktarımı, para aktarımı, organ aktarımı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarma işi, nakil

2. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Psikoterapide hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş deneyim ve ilişkilerini aktarması

---

aktarış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarma işi

---

aktarıverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarıvermek işi

---

aktarıvermek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -den , -den , -e , -e , -i , -i , -den , -den , Çabucak aktarmak

---

Telaffuz : aktarı'vermek

aktariye

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Aktarın sattığı şeyler

---

Lisan : Arapça ʿaṭṭāriyye

Telaffuz : akta:riye

aktarlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarın yaptığı iş

---

aktarma

İlgili Kelimeler:

dam aktarma, damar aktarma, ad aktarması, şeker aktarması

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarmak işi

2. Bir taşıttan başka bir taşıta geçme

3. Bir yolcunun gideceği yere birkaç araç değiştirerek ulaşması

4. Sürülmemiş tarlayı ilk veya ikinci kez sürme

5. Arıları bir kovandan ötekine geçirme

6. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Alıntı

7. spor , spor , spor , spor , Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi

8. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer

9. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Para aktarımı

---

aktarma yapmak

Anlamı:

1. bir taşıttan ötekine geçmek

2. bütçede bir bölümden başka bir bölüme ödenek geçirmek

---

aktarmacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarma işini yapan kimse

---

aktarmacılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarmacının yaptığı iş

---

aktarmak fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek

2. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek

3. Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak

4. Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek

5. İletmek, bildirmek

Örnek:

1. Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır.

1. Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır.

6. Bir kitabı başından sonuna kadar okumak

7. Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak

8. -i , -i , -i , -i , Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak

9. -i , -i , edebiyat , edebiyat , -i , -i , edebiyat , edebiyat , Alıntılamak

Örnek:

1. Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız.

1. Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız.

10. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak

11. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Tür değişikliği yapmak

Örnek:

1. Romanı dizi filme aktarmak.

1. Romanı dizi filme aktarmak.

12. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak

13. teknik , teknik , teknik , teknik , Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek

---

aktarmalı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aktarma gerektiren

Örnek:

1. Aktarmalı tren.

1. Aktarmalı tren.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Aktarma yaparak

---

aktarmasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aktarma gerektirmeyen

Örnek:

1. Aktarmasız uçak.

1. Aktarmasız uçak.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Aktarma yapmayarak

---

aktartma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktartmak işi

---

aktartmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Aktarma işini yaptırtmak

---

aktaş

Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Lüle taşı

---

Telaffuz : a'ktaş