aksırıverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aksırıvermek işi, hapşırıverme

aksırıvermek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Beklenmedik bir zamanda aksırmak, hapşırıvermek

Telaffuz : aksırı'vermek

aksırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aksırmak işi, hapşırma

aksırmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Burun zarlarının gıcıklanması ile solunum kaslarının birdenbire kasılması üzerine, ağız ve burundan hızlı, gürültülü soluk boşaltmak, hapşırmak

Örnek:

1. Açığa aksır, mikropları üstümüze savurma.

1. Açığa aksır, mikropları üstümüze savurma.

aksırtabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aksırtabilmek işi, hapşırtabilme

aksırtabilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Aksırtma etkisi veya ihtimali bulunmak, hapşırtabilmek

2. Aksırtmaya gücü yetmek

aksırtma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aksırtmak işi., hapşırtma

aksırtmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Birinin aksırmasına sebep olmak, hapşırtmak

aksiseda

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yankı

Örnek:

1. Şimdi derin bir aksiseda gibi uzayan bir ses odaya yayılıyor.

1. Şimdi derin bir aksiseda gibi uzayan bir ses odaya yayılıyor.

Lisan : Arapça ʿaks + ṣadā

Telaffuz : a'ksiseda:

aksiyom

Anlamı:

1. isim , isim , mantık , mantık , isim , isim , mantık , mantık , Belit

Örnek:

1. Bizim yalnız sanat ve edebiyatta bu aksiyomu fazla ihtiyat kaydı ile ve mahdut manasıyla almamız lazımdır.

1. Bizim yalnız sanat ve edebiyatta bu aksiyomu fazla ihtiyat kaydı ile ve mahdut manasıyla almamız lazımdır.

Lisan : Fransızca axiome

aksiyon

İlgili Kelimeler:

aksiyon potansiyeli

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kuvvetin, maddi bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması

2. İnsan etkinliğinin veya iradesinin açığa çıkması

3. Hareket, iş

4. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Sermayenin belirli bir bölümü

5. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Hisse senedi

6. tiyatro , tiyatro , tiyatro , tiyatro , Bir oyuncunun sahne üzerindeki hareketi

7. tiyatro , tiyatro , tiyatro , tiyatro , Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, hikâye, gelişim

Lisan : Fransızca action

aksiyon potansiyeli

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Etkinleşebilir gizil güç

aksiyoner

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Hisse sahibi, hissedar

Lisan : Fransızca actionnaire

aksoğan

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ada soğanı

Telaffuz : a'ksoğan

aksöğüt

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Söğütgillerden, kabukları eczacılıkta kullanılan bir tür söğüt (Salix alba)

Telaffuz : a'ksöğüt

akson

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Sinir uyarmalarını sinir hücresinin gövdesinden diğer sinir hücrelerine taşıyan uzantı

Lisan : Fransızca axone

aksona

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Vurgun hastalığına karşı uygulanan emniyet durakları

Lisan : Rumca

Telaffuz : akso'na

aksu

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Katarakt

Aksu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Isparta iline bağlı ilçelerden biri

2. Antalya iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : a'ksu

aksülamel

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tepki, reaksiyon

Örnek:

1. Hassasiyeti etrafta hiçbir aksülamel uyandırmazdı.

1. Hassasiyeti etrafta hiçbir aksülamel uyandırmazdı.

Lisan : Arapça ʿaks + ʿamel

Telaffuz : a'ksülamel, l ince okunur

aksuna

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Basınçlanma

Lisan : Rumca

aksungur

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Akdoğan

Telaffuz : a'ksungur

aktar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân

2. İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân

Lisan : Arapça ʿaṭṭār

aktarabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aktarabilmek işi

aktarabilmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -den , -den , -e , -e , -i , -i , -den , -den , Aktarma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Aktarma becerisi bulunmak