aktarmak

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek

2. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek

3. Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak

4. Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek

5. İletmek, bildirmek

Örnek:

1. Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır.

1. Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır.

6. Bir kitabı başından sonuna kadar okumak

7. Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak

8. -i , -i , -i , -i , Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak

9. -i , -i , edebiyat , edebiyat , -i , -i , edebiyat , edebiyat , Alıntılamak

Örnek:

1. Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız.

1. Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız.

10. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak

11. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Tür değişikliği yapmak

Örnek:

1. Romanı dizi filme aktarmak.

1. Romanı dizi filme aktarmak.

12. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak

13. teknik , teknik , teknik , teknik , Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek