Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
aklınca
Anlamı:

1. zarf , zarf , alay yollu , alay yollu , zarf , zarf , alay yollu , alay yollu , Sandığına göre, düşünüşüne göre, umduğuna göre, aklı sıra

Örnek:

1. Bütün kadınlar gibi aklınca bu yolla kocasını zevksizlikle suçluyordu.

1. Bütün kadınlar gibi aklınca bu yolla kocasını zevksizlikle suçluyordu.


Telaffuz : aklı'nca

aklında kalmak
Anlamı:

1. hatırlamak

Örnek:

1. Aklımda kaldığına göre, Raşit çocukla aramızda ancak iki üç aylık bir fark var.

1. Aklımda kaldığına göre, Raşit çocukla aramızda ancak iki üç aylık bir fark var.

2. unutmamak


aklında olsun (veya kalsın!)
Anlamı:

1. `unutma!` anlamında kullanılan bir söz


aklında tutmak
Anlamı:

1. bellemek

2. unutmamak

Örnek:

1. Nasıl aklında tutar bilinmez, gelmiş geçmiş onca başbakanın adlarını sayar.

1. Nasıl aklında tutar bilinmez, gelmiş geçmiş onca başbakanın adlarını sayar.


Ön Takı : (bir şeyi)

aklından çıkarmamak
Anlamı:

1. sürekli hatırlamak, unutmamak

Örnek:

1. Ben senin yengenim, amcanın karısıyım, bunu sakın aklından çıkarma!

1. Ben senin yengenim, amcanın karısıyım, bunu sakın aklından çıkarma!


aklından çıkmak
Anlamı:

1. unutmak


aklından geçirmek
Anlamı:

1. bir şeyi yapmayı düşünmek, tasarlamak

Örnek:

1. Aklından geçirdiği gerçekmiş gibi telaşlanmıştı.

1. Aklından geçirdiği gerçekmiş gibi telaşlanmıştı.


aklından geçmek
Anlamı:

1. düşünmek


aklından zoru olmak
Anlamı:

1. akla sığmayacak işler yapmak


aklını (bir şeyle) bozmak
Anlamı:

1. bir şey üzerine çok düşerek hep onunla uğraşıp durmak


aklını başına almak (veya toplamak veya devşirmek)
Anlamı:

1. akılsızca davranışlarda bulunmaktan kendini kurtarmak

Örnek:

1. Burası Ankara değil, aklını başına al, uslu otur.

1. Burası Ankara değil, aklını başına al, uslu otur.


aklını başından almak
Anlamı:

1. bir şey birini düşünemeyecek bir duruma getirmek, çok şaşırtmak

Örnek:

1. Beyim böyle latife olur mu? Aklımızı başımızdan aldınız diye isyan etti.

1. Beyim böyle latife olur mu? Aklımızı başımızdan aldınız diye isyan etti.


aklını başka yere vermek
Anlamı:

1. konuşulan konudan başka bir şey düşünür olmak


aklını çalmak
Anlamı:

1. ilgisini aşırı derecede çekmek


Ön Takı : (bir şey birinin)

aklını çelmek
Anlamı:

1. niyetinden, kararından caydırmak

Örnek:

1. Böyle olursa zamanla kızının aklını çelmek kolaylaşırdı.

1. Böyle olursa zamanla kızının aklını çelmek kolaylaşırdı.

2. ayartmak, baştan çıkarmak

Örnek:

1. Hasan gelip Reha Bey'in, beni filan gazinoda beklediğini söyleyerek aklımı çeliyordu.

1. Hasan gelip Reha Bey'in, beni filan gazinoda beklediğini söyleyerek aklımı çeliyordu.


Ön Takı : (birinin)

aklını devşirmek
Anlamı:

1. aklı başına gelmek


aklını kaçırmak
Anlamı:

1. delirmek

Örnek:

1. Cesareti de adamakıllı kırılmış, aklını kaçıran babasının hâli onu perişan etmişti.

1. Cesareti de adamakıllı kırılmış, aklını kaçıran babasının hâli onu perişan etmişti.

2. gereksiz, yersiz iş yapmak


aklını karıştırmak
Anlamı:

1. birini ne yapacağını bilemez duruma getirmek, şaşırtmak, bocalatmak


aklını kullanmak
Anlamı:

1. iyice düşünüp taşınarak hareket etmek

Örnek:

1. Hayatta güçlü olacaksın, parasız kalmayacaksın, aklını kullanacaksın.

1. Hayatta güçlü olacaksın, parasız kalmayacaksın, aklını kullanacaksın.


aklını oynatmak
Anlamı:

1. çıldırmak

Örnek:

1. Allah Allah, bu adam gittikçe aklını oynatıyor.

1. Allah Allah, bu adam gittikçe aklını oynatıyor.


aklını peynir ekmekle yemek
Anlamı:

1. alay yollu , alay yollu , alay yollu , alay yollu , akılsızca ve düşüncesizce davranışta bulunmak


aklını şaşırmak
Anlamı:

1. yerinde olmayan bir iş yapmak, yersiz düşünmek

Örnek:

1. Bu kadar genç bir kızla evlenmek için Şakir amca aklını şaşırdı herhâlde.

1. Bu kadar genç bir kızla evlenmek için Şakir amca aklını şaşırdı herhâlde.


aklını takmak
Anlamı:

1. aklına takmak


aklını yormak
Anlamı:

1. hatırlamaya çalışmak, zihnini zorlamak

Örnek:

1. Aklını yorma, bulamazsın.

1. Aklını yorma, bulamazsın.


aklının ayarını bozmak
Anlamı:

1. doğru düşünemez, davranamaz duruma gelmek

Örnek:

1. Âşık olunca aklının ayarını bozanları çok gördüm ama Ethel benliğini yitirmişti düpedüz.

1. Âşık olunca aklının ayarını bozanları çok gördüm ama Ethel benliğini yitirmişti düpedüz.