92406 kayıt bulundu.
1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Lades oyununa katılanlardan biri ötekine bir şey verirken karşıdakinin `unutmadım` anlamında söylediği söz
1. etraflıca düşünmek, çok iyi muhakeme etmek
1. Aklın olmadıktan sonra istediğin denli deneylerden geç. O deneyleri aklın süzgecinden geçirmedikten sonra.
1. Aklın olmadıktan sonra istediğin denli deneylerden geç. O deneyleri aklın süzgecinden geçirmedikten sonra.
1. `iyi düşünüldüğünde ayrı ayrı kimselerce varılacak sonuç hep aynıdır` anlamında kullanılan bir söz
1. `şüphelenme, aklına kötü bir şey getirme` anlamında kullanılan bir söz
1. hatırlamak
1. Kırmızı gül goncasına kavuştu / Sılada sevdiğim aklıma düştü
1. Kırmızı gül goncasına kavuştu / Sılada sevdiğim aklıma düştü
2. kafasında bir düşünce doğmak
1. daha önce düşünmemiş olduğu şeyi birden yapmaya karar vermek
1. O da aklına ne eserse işleyen biri.
1. O da aklına ne eserse işleyen biri.
1. `sonunu düşünmeksizin aklına eseni yapan, herkese sataşan kimse bu davranışının büyük zararlarını görür` anlamında kullanılan bir söz
1. rastgele konuşmak
1. Avrupalılar ordumuz aleyhine ne akıllarına gelirse söylerler.
1. Avrupalılar ordumuz aleyhine ne akıllarına gelirse söylerler.
1. hatırlamak, anımsamak
1. Kız kaybolduktan sonra aklına geldi babası olduğu.
1. Kız kaybolduktan sonra aklına geldi babası olduğu.
2. bir şeyi yapmayı düşünmek, tasarlamak
1. Bu düşünce aklına gelince delikanlı hemen söze başladı.
1. Bu düşünce aklına gelince delikanlı hemen söze başladı.
1. hatırlatmak
2. olabileceğini düşünmek
1. Ve birdenbire o kendini, şimdiye kadar gelmediği, böyle olacağını aklına bile getirmediği bir yerde buldu.
1. Ve birdenbire o kendini, şimdiye kadar gelmediği, böyle olacağını aklına bile getirmediği bir yerde buldu.
Ön Takı : (birinin)
1. bir şeyi yapmaya kesin olarak karar vermek
1. Fakat Ömer birinci mevkiye oturmayı aklına koymuştu.
1. Fakat Ömer birinci mevkiye oturmayı aklına koymuştu.
2. çok istemek
1. Bir düşünsün, meslekte kalmayı aklına koyuyorsa gecikmesin, vardiyaya buyursun.
1. Bir düşünsün, meslekte kalmayı aklına koyuyorsa gecikmesin, vardiyaya buyursun.
1. akıllıca olmayan bir davranış karşısında `bu akıllıca bir davranış değil` anlamında kullanılan bir söz
1. Senin gibisini pilotluğa almayanların aklına şaşayım.
1. Senin gibisini pilotluğa almayanların aklına şaşayım.
1. sürekli olarak bir şeyi düşünmek, bir düşünceye saplanıp kalmak
1. Tartışma, grevin nereden çıktığını aklına takanlar yüzünden büyüyüp genişledi.
1. Tartışma, grevin nereden çıktığını aklına takanlar yüzünden büyüyüp genişledi.
1. argo , argo , argo , argo , yapılan bir işin veya söylenen sözün beğenilmediğini belirtmek için kullanılan bir söz
1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , aklına şaşayım
1. Bu soğukta vapurun burasında oturmayı akıl edenin aklına turp sıkayım.
1. Bu soğukta vapurun burasında oturmayı akıl edenin aklına turp sıkayım.
1. başka birinin düşüncesine göre iş yapmak, davranmak
1. Zaten bizim Hacer'in aklına uydum da geldim.
1. Zaten bizim Hacer'in aklına uydum da geldim.
1. doğru olduğunu kabul etmek
1. Söyledikleri aklıma yattı, eli ayağı düzgün, iyi bir Türk kızı bulup evlenebilir, geç de olsa çoluk çocuğa karışabilirdim.
1. Söyledikleri aklıma yattı, eli ayağı düzgün, iyi bir Türk kızı bulup evlenebilir, geç de olsa çoluk çocuğa karışabilirdim.