Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
Akkuş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ordu iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : a'kkuş

akkuyruk
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Tadını artırmak için çay harmanına katılan beyaz bir tür çay


Telaffuz : a'kkuyruk

akla (veya akıllara) durgunluk (veya şaşkınlık) vermek
Anlamı:

1. hayranlık uyandırmak

Örnek:

1. Fatih Sultan Mehmet Han hazretlerinin akıllara durgunluk veren bir fetihle Osmanlı mülkü hâline getirdiği İstanbul dünyanın en güzel, en harikulade şehridir.

1. Fatih Sultan Mehmet Han hazretlerinin akıllara durgunluk veren bir fetihle Osmanlı mülkü hâline getirdiği İstanbul dünyanın en güzel, en harikulade şehridir.


akla fenalık vermek
Anlamı:

1. çok şaşırtmak, çıldırtmak, zıvanadan çıkarmak

Örnek:

1. Aman ya Rabbi, akla fenalık verecek hadiseler bundan sonra başladı.

1. Aman ya Rabbi, akla fenalık verecek hadiseler bundan sonra başladı.


akla gelmek
Anlamı:

1. hatırlamak


akla gelmemek
Anlamı:

1. hatırlanamamak

2. olabileceğini düşünmemek


akla gelmeyen başa gelir
Anlamı:

1. `insan ummadığı, düşünmediği şeylerle karşılaşabilir` anlamında kullanılan bir söz


akla hayale gelmemek
Anlamı:

1. inanılmamak

Örnek:

1. En akla hayale gelmeyen şeylere dikkat eder, bunları derler toplar ve umumi büyük neticeler çıkarır.

1. En akla hayale gelmeyen şeylere dikkat eder, bunları derler toplar ve umumi büyük neticeler çıkarır.


akla karayı seçmek
Anlamı:

1. bir işi başarıncaya değin çok sıkıntı çekmek, güçlüklerle karşılaşmak

Örnek:

1. Ben kendi hesabıma bir parça Fransızca öğrenebilmek için akla karayı seçtim.

1. Ben kendi hesabıma bir parça Fransızca öğrenebilmek için akla karayı seçtim.


akla sığar gibi
Anlamı:

1. aklın kabul edebileceği bir biçimde, makul

Örnek:

1. Söyledikleriniz akla sığar gibi değil.

1. Söyledikleriniz akla sığar gibi değil.


akla sığmamak
Anlamı:

1. inanılacak gibi olmamak, akla uygun gelmemek

Örnek:

1. Ismarlama bir hükümdar soyu bulmak ve yaratmak pek akla sığacak bir yol görünmüyordu.

1. Ismarlama bir hükümdar soyu bulmak ve yaratmak pek akla sığacak bir yol görünmüyordu.


akla yakın
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Aklın benimseyebileceği, aklın kabul edebileceği nitelikte olan

Örnek:

1. İkinci olasılık daha akla yakındır.

1. İkinci olasılık daha akla yakındır.


akla yakınlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akla yakın olma durumu


akla yatkın
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Uygun, akıllıca, makul

Örnek:

1. Ne kadar aksini iddia etse de başka akla yatkın bir açıklama düşünemiyordu.

1. Ne kadar aksini iddia etse de başka akla yatkın bir açıklama düşünemiyordu.


akla yatkınlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akla yatkın olma durumu


akla zarar
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Karşılaşılan olumsuz durum üzerine hayret ve şaşkınlık bildiren bir söz, akla ziyan, akıllara seza, akıllara şifa, akıllara zarar, akıllara ziyan


akla ziyan
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Akla zarar

Örnek:

1. Hele yabancı dil eğitimi yapan okulların sayısı, akla ziyan!

1. Hele yabancı dil eğitimi yapan okulların sayısı, akla ziyan!

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şaşırtan

Örnek:

1. İki ayrı koltuk takımının birden nasıl yerleştirilebileceği sorusu akla ziyandı.

1. İki ayrı koltuk takımının birden nasıl yerleştirilebileceği sorusu akla ziyandı.


aklama

İlgili Kelimeler:

aklama belgesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aklamak işi, ibra


aklama belgesi
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Alacak verecek kalmadığını gösteren belge, ibraname


aklamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , hukuk , hukuk , -i , -i , hukuk , hukuk , Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

Örnek:

1. Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır.

1. Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır.


aklan
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

Örnek:

1. Karadeniz aklanı.

1. Karadeniz aklanı.

2. Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri


aklanabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aklanabilmek işi


aklanabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aklanma ihtimali veya imkânı bulunmak


aklanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aklanma işi


aklanma
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Aklanmak işi