Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
akışkan
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Akış özellikleri gözlenebilen (sıvı veya gaz), seyyal


akışkanlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akışkanlaşmak durumu


akışkanlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Akışkan duruma gelmek


akışkanlaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akışkanlaştırmak işi

2. kimya , kimya , kimya , kimya , Akışkanların niteliğini düzeltmek üzere yoğunlaşmış bir akım içinde parçacıkların yüzmesini sağlayan yöntem


akışkanlaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Akışkan duruma getirmek


akışkanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akışkan olma durumu

2. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Para ve ticaretle ilgili işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü, likidite

3. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği fazla olan varlıklar, likidite


akışlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Akışı olan


akışlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akışlı olma durumu


akışma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akışmak işi

2. dil bilimi , dil bilimi , dil bilimi , dil bilimi , Bir sıraya gelen ses, hece veya kelimelerin birbirleriyle uyuşarak kulağa hoş ve dile kolay gelen bir bütün oluşturması


akışmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Karşılıklı akmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Her yönden gelip gitmek

Örnek:

1. Sessiz, hayatın durgun akıştığı bir arka sokak.

1. Sessiz, hayatın durgun akıştığı bir arka sokak.


akışmalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Akışma özelliği olan


akışmasız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Akışma özelliği olmayan


akışmaz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Dış etkenlerin tesiriyle akışmazlığı değişmeyen, durağan


akışmazlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akışmaz veya durağan maddenin durumu


akışsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Akıp gitmeyen, ilerlemeyen

Örnek:

1. Bulunduğum küçük odada sadece bir masa, dört iskemle ve akışsız, durağan bir zaman var.

1. Bulunduğum küçük odada sadece bir masa, dört iskemle ve akışsız, durağan bir zaman var.


akit

İlgili Kelimeler:

akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Sözleşme

2. Nikâh


Lisan : Arapça ʿaḳd

âkit
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bağıtçı


Lisan : Arapça ʿāḳid

Telaffuz : a:kit

akit vaadi
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Ön sözleşme


akıtabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akıtabilmek işi


akıtabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Akmasını sağlama ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Akıtmaya gücü yetmek


akıtaç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dren


akıtılış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akıtılma işi


akıtılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akıtılmak işi


akıtılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Akıtma işi yapılmak

Örnek:

1. Yeni yağmura kadar kullanılan, içilen ve hurmalıklara akıtılan bu sudur.

1. Yeni yağmura kadar kullanılan, içilen ve hurmalıklara akıtılan bu sudur.


akıtış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akıtma işi