Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dizaynlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tasarımlı


dizaynsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tasarımsız


dizdar
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Kale bekçisi, kale muhafızı

Örnek:

1. Bunlar şehir subaşısının adamları, dizdarlardı. Kol geziyorlardı.

1. Bunlar şehir subaşısının adamları, dizdarlardı. Kol geziyorlardı.


Lisan : Farsça dizdār

Telaffuz : dizda:rı

dızdık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akrabalığın uzak olduğunu anlatan dızdığının dızdığı deyiminde kullanılır


dizdirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizdirebilmek işi


dizdirebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dizdirme ihtimali veya imkânı bulunmak


dizdirilebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizdirilebilmek işi


dizdirilebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dizdirilme ihtimali veya imkânı bulunmak


dizdirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizdirilmek işi


dizdirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dizdirme işi yapılmak


dizdirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizdirmek işi


dizdirmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Dizme işini yaptırmak

Örnek:

1. Otelden getirttiği masaları yan yana dizdirerek mehtaba karşı uzun bir sofra hazırlatmıştı.

1. Otelden getirttiği masaları yan yana dizdirerek mehtaba karşı uzun bir sofra hazırlatmıştı.


dızdız
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağustos böceklerinin çıkardığı ses

Örnek:

1. Ağustos böceklerinin ninnileri, dızdızlarının ahengi sanki bu karanlık gölgelerde saklı haşeratı uyutuyordu.

1. Ağustos böceklerinin ninnileri, dızdızlarının ahengi sanki bu karanlık gölgelerde saklı haşeratı uyutuyordu.

2. Büve


dızdızcı
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Basit makinelerle fazla özenilmeden kâğıtlara renkli olarak basılan paraları piyasaya süren kimse

Örnek:

1. Dızdızcılar yakalandı.

1. Dızdızcılar yakalandı.


dızdızcılık
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Dızdızcının yaptığı iş


dize
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şiirin satırlarından her biri, mısra

Örnek:

1. İkinci dizenin sonunda, 'gözlerinin renginden'i okurken Belkıs kesti.

1. İkinci dizenin sonunda, 'gözlerinin renginden'i okurken Belkıs kesti.


dize gelmek
Anlamı:

1. baş eğmek, boyun eğmek


dize getirmek
Anlamı:

1. kendisine karşı geleni yenerek buyruğuna uyacak duruma getirmek

Örnek:

1. Beş yüz sene evvel bahadır babalarımızın sizi dize getirerek zapt ettiği yerleri alamayacaksınız.

1. Beş yüz sene evvel bahadır babalarımızın sizi dize getirerek zapt ettiği yerleri alamayacaksınız.


dizebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizebilmek işi


dizebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dizme ihtimali veya imkânı bulunmak


dizek
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Porte


dizel

İlgili Kelimeler:

dizel motoru

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıkıştırılmış hava içine püskürtülen yakıtla çalışan motor


Lisan : Almanca Diesel

dizel motoru
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ateşleme işi buji yerine havanın sıkıştırılması sonucu elde edilen ısıdan yararlanılarak yapılan bir motor türü


dizeleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizelemek işi


dizelemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dize durumuna getirmek