Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
akıllanıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akıllanıvermek durumu


akıllanıvermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak aklı başına gelmek


Telaffuz : akıllanı'vermek

akıllanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akıllanmak durumu


akıllanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Karşılaşılan olayların sonuçlarından yararlanarak davranmak

2. Uslanmak


akıllanmaz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzelmesi, yola gelmesi imkânsız (kimse)


akıllanmazlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akıllanmaz olma durumu


akıllara seza
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Akla zarar


akıllara şifa
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Akla zarar

Örnek:

1. Okulları -akıllara şifa- ele geçirmişler, televizyona el atmışlar.

1. Okulları -akıllara şifa- ele geçirmişler, televizyona el atmışlar.


akıllara zarar
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Akla zarar


akıllara ziyan
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Akla zarar


akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi akılını almış (veya akıllar gelin olmuş, herkes kendininkini beğenmiş)
Anlamı:

1. `insan kendi aklını başkasınınkinden üstün görür` anlamında kullanılan bir söz


akıllı

İlgili Kelimeler:

akıllı başlı, akıllı uslu, adamakıllı, horoz akıllı, sivri akıllı, uslu akıllı, yarım akıllı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil

Örnek:

1. İkisi de zeki adamdı, akıllı adamdı, yapıcı adamdı.

1. İkisi de zeki adamdı, akıllı adamdı, yapıcı adamdı.

2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir söz

3. alay yollu , alay yollu , alay yollu , alay yollu , Uyanık geçinen

Örnek:

1. Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor.

1. Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor.


akıllı başlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aklı başında

Örnek:

1. Hiç unutmam, akıllı başlı sandığım bir tanıdığım, sırf tepkilerimi sınamak amacıyla aynı gecede on dakika içinde beni önce frijit, sonra lezbiyen, en sonunda da feminist olmakla suçlamış, tam isterikliğimde karar kılacakken uygun bir dille kapı dışarı atmıştı.

1. Hiç unutmam, akıllı başlı sandığım bir tanıdığım, sırf tepkilerimi sınamak amacıyla aynı gecede on dakika içinde beni önce frijit, sonra lezbiyen, en sonunda da feminist olmakla suçlamış, tam isterikliğimde karar kılacakken uygun bir dille kapı dışarı atmıştı.


akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu (veya oğlunu) everir
Anlamı:

1. `kendilerini akıllı sananlar çok kez akılsız diye tanınanlardan daha az başarı gösterir` anlamında kullanılan bir söz


akıllı geçinmek
Anlamı:

1. kendini çok akıllı sanmak

Örnek:

1. Akıllı geçinen kadınlardan beklenebilecek tepkileri vermedi hiç.

1. Akıllı geçinen kadınlardan beklenebilecek tepkileri vermedi hiç.


akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer
Anlamı:

1. `atak kişi tehlikeyi göze alarak işe girişir ve çabuk sonuç alır` anlamında kullanılan bir söz


akıllı olmak
Anlamı:

1. gerçeklere uygun davranmak

Örnek:

1. Mesut olmak için akıllı olmak kifayet eder; baht, talih bunlar boş şeydir!

1. Mesut olmak için akıllı olmak kifayet eder; baht, talih bunlar boş şeydir!


akıllı uslu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Dengeli olan

Örnek:

1. Haşarı bir iptidai talebesinden akıllı uslu bir hafız çıkmıştı.

1. Haşarı bir iptidai talebesinden akıllı uslu bir hafız çıkmıştı.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Akıllı olarak, yaramazlık etmeyerek


akıllıca
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Akla yakın, doğru, makul

Örnek:

1. Ne yaparsanız yapın, yeter ki akıllıca olsun, demiş, çıkmış işin içinden!

1. Ne yaparsanız yapın, yeter ki akıllıca olsun, demiş, çıkmış işin içinden!

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (akıllı'ca) Akla yakın, doğru bir biçimde, akıllıcasına, akilane

Örnek:

1. Akıllıca konuştu.

1. Akıllıca konuştu.


akıllıcasına
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Akıllıca


Telaffuz : akıllı'casına

akillik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akil olma durumu


akıllılaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akıllılaşmak durumu

Örnek:

1. Yiğitlik, delikli demirin çıkışından sonra mı hapı yuttu? Yoksa insanların akıllılaşmasıyla nasıl olsa hapı yutacaktı da, delikli demirin çıkışı bir vesile mi oldu?

1. Yiğitlik, delikli demirin çıkışından sonra mı hapı yuttu? Yoksa insanların akıllılaşmasıyla nasıl olsa hapı yutacaktı da, delikli demirin çıkışı bir vesile mi oldu?


akıllılaşmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Akıllı duruma gelmek


akıllılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akıllı olma durumu, uyanıklık


akıllılık etmek
Anlamı:

1. yerinde ve uygun davranmak

Örnek:

1. İkimiz de bu odayı tutmakla çok akıllılık ettiğimize kaildik.

1. İkimiz de bu odayı tutmakla çok akıllılık ettiğimize kaildik.

2. uyanık davranmak