devrisi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Bir sonraki, ertesi (gün, hafta, ay, yıl)

Örnek:

1. Bizim moruk ertesi güne devrisi der de ondan dilim alışmış.

1. Bizim moruk ertesi güne devrisi der de ondan dilim alışmış.

devriye

İlgili Kelimeler:

sahil devriyesi, seneidevriye

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karakol

Örnek:

1. Tam o aralık Eyüp merkezinin deniz devriyesi yetişti.

1. Tam o aralık Eyüp merkezinin deniz devriyesi yetişti.

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlılarda ilmiye sınıfından olan kimselere verilen derece

Lisan : Arapça devriyye

devriye gezmek

Anlamı:

1. karakol gezmek

devrolma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devredilme

devrolmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Devredilmek

Lisan : Arapça devr + Türkçe olmak

Telaffuz : de'vrolmak

devrolunma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devrolunma işi

devrolunmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Devredilmek

Lisan : Arapça devr + Türkçe olunmak

Telaffuz : de'vrolunmak

devşirebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devşirebilmek işi

devşirebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Devşirme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Kumaşı tutacağız, kaldırıp çekeceğiz, buruşturacağız, devşirebileceğiz, sanki!

1. Kumaşı tutacağız, kaldırıp çekeceğiz, buruşturacağız, devşirebileceğiz, sanki!

devşirilebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devşirilebilmek işi

devşirilebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Devşirilme ihtimali veya imkânı bulunmak

devşirilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devşirilmek işi

devşirilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Devşirme işi yapılmak

Örnek:

1. Koleksiyonun kitapçılıktan kazanılan paralarla devşirildiğini belirtiyor.

1. Koleksiyonun kitapçılıktan kazanılan paralarla devşirildiğini belirtiyor.

devşirim

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devşirme işi

devşirimli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzenli olarak derlenmiş

devşirimsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzenli olarak derlenmemiş

devşiriş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devşirme işi

devşirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devşirmek işi

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Asker yetiştirilmek üzere Yeniçeri Ocağına alınacak çocukları seçip toplama işi

3. tarih , tarih , tarih , tarih , Yeniçeri Ocağına bu yolla alınan çocuk

4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Toplanmış, bir araya getirilmiş

Örnek:

1. Biz bürokratlardan devşirme bir kalabalıkla bir inkılap hareketinin yürütülemeyeceğini iddia ediyorduk.

1. Biz bürokratlardan devşirme bir kalabalıkla bir inkılap hareketinin yürütülemeyeceğini iddia ediyorduk.

devşirmeci

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Devşiren, toplayan, bir araya getiren

devşirmecilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devşirmeci olma durumu

devşirmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir araya getirmek, derlemek, toplamak

Örnek:

1. Köylü kızları gülüşe çağrışa kuru incir devşiriyorlardı.

1. Köylü kızları gülüşe çağrışa kuru incir devşiriyorlardı.

2. -i , -i , -i , -i , Katlamak, düzgün duruma getirmek

Örnek:

1. Kumaşı tutacağız, kaldırıp çekeceğiz, buruşturacağız, devşirebileceğiz, sanki!

1. Kumaşı tutacağız, kaldırıp çekeceğiz, buruşturacağız, devşirebileceğiz, sanki!

devşirtilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devşirtilmek işi

devşirtilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Devşirme işi yaptırılmak

devşirtme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devşirtmek işi

devşirtmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Devşirme işini yaptırmak