Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
devirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ayakta veya dik duran bir şeyi düşürmek, yatay duruma getirmek

Örnek:

1. Ne ince boyunlu ilaç şişesini ne kırmızı kutuyu devirdiniz.

1. Ne ince boyunlu ilaç şişesini ne kırmızı kutuyu devirdiniz.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir yönetim organının veya başkanının yönetim gücünü zorla elinden almak

Örnek:

1. Başkanı devirmek.

1. Başkanı devirmek.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hepsini kısa sürede içip bitirmek

Örnek:

1. Birinci, ikinci ve üçüncü bardaklarını hep bu birlik konusuyla devirdiler.

1. Birinci, ikinci ve üçüncü bardaklarını hep bu birlik konusuyla devirdiler.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir yana eğmek

Örnek:

1. Şapkasını yana devirdi.

1. Şapkasını yana devirdi.

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Belli bir yaş dönemini geride bırakmak

Örnek:

1. Amcam ellisini devirmiş bir kişidir.

1. Amcam ellisini devirmiş bir kişidir.

6. nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , Bir kitabı başından sonuna kadar okuyup bitirmek


devirtme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devirtmek işi


devirtmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Devirme işini yaptırmak


devitken
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir hareketi sağlayan, muharrik


devitkenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devitken olma durumu


devitme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devitmek işi


devitmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Hareket durumuna getirmek


devleşebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devleşebilmek işi


devleşebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Devleşme ihtimali veya imkânı bulunmak


devleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devleşmek işi veya durumu


devleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çok büyümek, irileşmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aşırı bir gelişme göstermek

Örnek:

1. Günlük gazeteler bugünküler kadar devleşmemişti henüz.

1. Günlük gazeteler bugünküler kadar devleşmemişti henüz.


devleştirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devleştirebilmek işi


devleştirebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Devleştirme ihtimali veya imkânı bulunmak


devleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devleştirmek işi


devleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dev duruma getirmek, aşırı ölçüde geliştirmek


devlet

İlgili Kelimeler:

devlet adamı, devlet baba, devlet bakanı, devlet bankası, devlet başkanı, devlet dili, devlet düşkünü, devlethane, devlet kapısı, devlet kuşu, devlet nişanı, devlet sanatçısı, devlet sırrı, devlet tahvili, devletler arası, çadır devlet, derin devlet, sosyal devlet, tampon devlet

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , hukuk , hukuk , toplum bilimi , toplum bilimi , Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık

2. Bu tüzel varlığın yönetim organları

Örnek:

1. Devlet hizmetinde epeyce ileride sayılanlardan olsa gerek.

1. Devlet hizmetinde epeyce ileride sayılanlardan olsa gerek.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Büyüklük, mevki

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Mutluluk

Örnek:

1. Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

1. Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Talih


Lisan : Arapça devlet

devlet adama ayağıyla gelmez
Anlamı:

1. `zenginlik ve talih kişiyi kendiliğinden gelip bulmaz, çalışıp çabalamakla elde edilir` anlamında kullanılan bir söz


devlet adamı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devlet yönetiminde söz sahibi kişi

Örnek:

1. Devlet adamları da tiyatroyla yakından ilgilenmişlerdir.

1. Devlet adamları da tiyatroyla yakından ilgilenmişlerdir.


devlet baba
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , `Koruyucu, kollayıcı` anlamında devleti anlatan bir söz

Örnek:

1. Kimsenin devlet babaya, artık yeter, teşekkür ederim, dediği yok.

1. Kimsenin devlet babaya, artık yeter, teşekkür ederim, dediği yok.


devlet bakanı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bazı resmî kuruluşların yönetimini başbakan adına üstlenen hükûmet üyesi


devlet bankası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bazı ülkelerde devletten aldığı sermaye ile kurulan, yönetimde devletin atadığı kişiler bulunan, devletin izniyle para bastırıp piyasaya sürme hakkı bulunan banka


devlet başkanı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yönetim şekline göre devletin en üst yöneticisi


devlet dili
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir devletin sınırları içerisinde yönetimde, hukukta, eğitimde ve ticarette gerek sözlü gerekse yazılı iletişimde kullanılan, genellikle kanunla belirlenen dil, resmî dil


devlet düşkünü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Bolluk ve mutluluk içindeyken sonradan fakir düşmüş (kimse)


devlet kapısı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Devletin kurum ve kuruluşları

Örnek:

1. Artık refahlarını devlet kapıları dışında aramaya heves ettikleri zamanlardı.

1. Artık refahlarını devlet kapıları dışında aramaya heves ettikleri zamanlardı.