developman

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fotoğrafçılıkta kullanılan, kimyevi bir tür banyo maddesi

Lisan : Fransızca développement

Telaffuz : l ince okunur

devenin derisi eşeğe yük olur

Anlamı:

1. `zengin ne kadar fakir düşse de yoksula göre yine varlıklıdır` anlamında kullanılan bir söz

deveran

İlgili Kelimeler:

deveranıdem

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Dolaşım, dönme

2. anatomi , anatomi , anatomi , anatomi , Kan dolaşımı

Lisan : Arapça deverān

Telaffuz : devera:nı

deveranıdem

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , anatomi , anatomi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , anatomi , anatomi , Kan dolaşımı

Lisan : Arapça deverān + dem

Telaffuz : devera:nıdem

devetabanı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Birleşikgillerden, geniş yapraklı bir süs bitkisi (Phlodentron)

Telaffuz : deve'tabanı

devetüyü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deve tüyü rengi, açık kahverengi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Sırtına yeni aldığı devetüyü uzun ropdöşambırını geçirdi.

1. Sırtına yeni aldığı devetüyü uzun ropdöşambırını geçirdi.

Telaffuz : deve'tüyü

deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez

Anlamı:

1. `herkesin gözü önündeki bir olayı şöyle böyle yorumlarla gizlemeye çalışmak boşunadır` anlamında kullanılan bir söz

deveye burç gerek olursa boynunu uzatır

Anlamı:

1. `kişi kendisine gerek olan şeyi elde etmek için yorgunluğa katlanmalıdır` anlamında kullanılan bir söz

deveye hendek atlatmak

Anlamı:

1. birine yapılması çok zor, hemen hemen imkânsız olan işleri yaptırabilmek

Örnek:

1. Görülüyor ki insanlara bir şeyi anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür.

1. Görülüyor ki insanlara bir şeyi anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür.

deveyi düze çıkarmak

Anlamı:

1. güçlükleri giderip işleri yoluna koymak

deveyi havuduyla yutmak

Anlamı:

1. eline geçen ve hakkı olmayan şeyleri kendi menfaati için kullanmak

deveyi yardan uçuran bir tutam ottur

Anlamı:

1. `gözü doymayan hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar` anlamında kullanılan bir söz

devim

İlgili Kelimeler:

devim bilimi

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Devinim

devim bilimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dinamik

devimli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Devimi olan

devimsel

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Devinim durumunda olan, hareki

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Devinimi yalnızca fizik kanunlarına bağlı olmayan, aynı zamanda etkin bir gücü, bir amacı da içeren, dinamik

devimselcilik

Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Beliren ve gelişen şeylerin kendiliklerinden etkin olduklarını, gelişmelerini sağlayan gücün dışarıdan gelmeyip kendileriyle özdeş bulunduğunu ileri süren öğreti, gürecilik, dinamizm, mekanikçilik karşıtı

devimsellik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devimsel olma durumu

devimsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Devimi olmayan

devin duyumu

Anlamı:

1. isim , isim , fizyoloji , fizyoloji , isim , isim , fizyoloji , fizyoloji , Devinmekten ve özellikle kasların kasılmasından canlının edindiği duyum, kinestezi

devindirebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devindirebilmek işi

devindirebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Devindirme ihtimali veya imkânı bulunmak

devindirilebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devindirilebilmek işi

devindirilebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Devindirilme ihtimali veya imkânı bulunmak

devindiriliş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devindirilme işi