devamlılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devamlı olma durumu, süreklilik

devamsız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Devam etmeyen, süreksiz

2. Okuluna düzenli bir biçimde devam etmeyen

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Uygunsuz davranışlarda bulunan

devamsızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devam etmeme durumu, süreksizlik

devasa

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Dev gibi, çok büyük

Örnek:

1. Bu devasa kürenin ortasında bir musluk, sağında ve solunda ise iki supap vardı.

1. Bu devasa kürenin ortasında bir musluk, sağında ve solunda ise iki supap vardı.

Lisan : Farsça dīvāsā

Telaffuz : de'va:sa:

devasalık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devasa olma durumu

devasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İyileştirilemeyen, ilacı bulunamayan

2. Çaresiz

devasızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devasız olma durumu

devce

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dev gibi

Örnek:

1. O kendini birdenbire devce bir kuvvetin sardığını hissetti.

1. O kendini birdenbire devce bir kuvvetin sardığını hissetti.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (de'vce) Deve benzer bir biçimde

deve

İlgili Kelimeler:

deveboynu, deve dikeni, deve dişi, deve döşlü, deveelması, devegözü, deve hamuru, deve kini, deve kolu, deve kuşu, devetabanı, deve tımarı, devetüyü, deve tüyü, deve yükü, deve yürekli, hacı devesi, peygamberdevesi

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus)

deve bir akçeye, deve bin akçeye

Anlamı:

1. `çok ucuza alınmayan bir şey gerekli olduğunda çok pahalıya alınabilir` anlamında kullanılan bir söz

deve boynuz ararken kulaktan olmuş

Anlamı:

1. `elindekiyle yetinmeyip daha çoğunu arayan, elindekinden de olur` anlamında kullanılan bir söz

deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder

Anlamı:

1. `insan görünüşte büyük olmakla akıl büyük olmaz, bir akıllı birçok az akıllıyı arkasından sürükler` anlamında kullanılan bir söz

deve dikeni

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Birleşikgillerden, yol ve tarla kenarlarında yetişen, 30-100 santimetre yüksekliğinde, 1-2 yıllık ve otsu bir bitki, meryemana dikeni, peygamber dikeni, sütlü kengel (Silyum marianum)

Örnek:

1. Ayşe kız bahçede çapa çapalarken deve dikenine rastladı.

1. Ayşe kız bahçede çapa çapalarken deve dikenine rastladı.

deve dişi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İri taneli (nar, mısır vb.)

deve dişi gibi

Anlamı:

1. iri görünüşlü

2. sıradan olmayan, tanınmış, güçlü

deve döşlü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karnı içeriye çekik (at)

deve gibi

Anlamı:

1. uzun boylu

2. hantal

deve hamuru

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yenilmesi ve sindirilmesi güç yiyecek

deve Kâbe'ye gitmekle hacı olmaz

Anlamı:

1. `gerekli niteliklerden yoksun olan kişi, biçimsel işler yapmakla kişiliğine değer kazandıramaz` anlamında kullanılan bir söz

deve kini

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bitip tükenmek bilmeyen kin

Örnek:

1. Bu vaziyeti de görünce büsbütün kızdı, Gülsüm'e unutmaz, affetmez bir deve kini bağladı.

1. Bu vaziyeti de görünce büsbütün kızdı, Gülsüm'e unutmaz, affetmez bir deve kini bağladı.

deve kolu

Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Çöl nitelikli bölgelerde taşıma işlerinde kullanılmak için develerden kurulmuş askerî ulaştırma birlikleri

Örnek:

1. Deve kolundan neferler geldi.

1. Deve kolundan neferler geldi.

deve kuşu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kısa kanatları uçmaya elverişli olmayan fakat uzun bacaklarıyla çok hızlı koşabilen iri bir kuş (Struthio camelus)

Örnek:

1. Deve kuşunun boyunu bosunu, biçimini, ne mene bir hayvan olduğunu bilirsiniz.

1. Deve kuşunun boyunu bosunu, biçimini, ne mene bir hayvan olduğunu bilirsiniz.

deve kuşu gibi (yüke gelince kuş, uçmaya gelince deve)

Anlamı:

1. uygun şartlarda terslik çıkaran

deve kuşu gibi başını kuma sokmak (veya gömmek)

Anlamı:

1. bir tehlike, bir olay karşısında yararlı olmayacağı apaçık ortada olan kaçamak bir yola sapmak

2. başkalarını aldattığını sanarak kendisini aldatmak

3. tehlikeyi görmek istememek

deve kuşuluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deve kuşu gibi olma veya davranma işi