denizlaleleri

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Vücutları bir sapla deniz dibine bağlı veya serbest olabilen, beş veya daha fazla kollu, toplu durumda yaşayan derisi dikenlilerden bir sınıf

Telaffuz : deni'zlaleleri

Denizli

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Özel: Evet

Telaffuz : deni'zli

denizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayıklarda bordayı aşan dalgaların içeriye girmesine engel olan eğik tahta

2. Denize girerken kullanılan kadın mayosu

3. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Pencerelerin altında, içte ve dışta yapılarak suların duvar içine sızmasını veya duvar yüzeyinde yayılmasını önleyen eğik bölüm

Denizlili

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denizli ilinden olan kimse

Özel: Evet

Denizlililik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denizlili olma durumu

Özel: Evet

denizmaymunu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Denizkedisi

Telaffuz : deni'zmaymunu

denizörümceği

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Bir tür büyük yengeç (Maja squinado)

Telaffuz : deni'zörümceği

denizpalamudu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kıyı kayalarının üzerinde yapışık olarak yaşayan, beyaz kalkerli plakalarla çevrili, koni biçiminde, küçük, kabuklu bir böcek (Balanus)

Telaffuz : deni'zpalamudu

denizpelidi

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Bir tür deniz böceği

Telaffuz : deni'zpelidi

denizpırasası

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Denizlerde yetişen bir tür yosun

Telaffuz : deni'zpırasası

denizşakayığı

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kayalıklara yapışık olarak yaşayan, dokunaçları çok ve uzun, güzel renkli bir tür polip (Anemonia actinia)

Telaffuz : denizşaka:yığı

denizşakayıkları

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Denizşakayığını içine alan sölenterler alt sınıfı

deniztarağı

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , İki çenetli kabuklu bir tür yumuşakça (Pecten)

Telaffuz : deni'ztarağı

deniztavşanı

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Ağız dokunaçları geniş ve etli, uzun, çıplak vücutlu deniz yumuşakçası (Cyclopterus lumpus)

Telaffuz : deni'ztavşanı

deniztilkisi

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Saban balığı

Telaffuz : deni'ztilkisi

denizüzümü

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yüksekliği 1-2 metre olan, dik dallı, dalları yeşil renkli, yaprakları pulsu ve kın biçiminde dalları sarmış, çalı görünüşünde, meyvesi bezelye büyüklüğünde, kırmızı ve nadiren sarı renkli, çok yıllık bir bitki (Ephedromajor)

Telaffuz : deni'züzümü

denizyıldızı

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Denizyıldızlarından, yıldız biçiminde beş kolu olan, kayalıklar üzerinde yaşayan, derisi dikenli bir hayvan (Aster)

Telaffuz : deni'zyıldızı

denizyıldızları

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Örnek hayvanı denizyıldızı olan derisi dikenliler sınıfı

denk

İlgili Kelimeler:

denk küme, kafa dengi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ağırlık bakımından eşit olan

2. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , 0,80175 gram olan ağırlık ölçü birimi

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Uygun, nitelik yönünden eşit

Örnek:

1. Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi

1. Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi

denk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yük hayvanlarının sağ ve soluna konulan iki yük parçasından her biri

Örnek:

1. Yükün bir dengi fasulye, bir dengi nohut.

1. Yükün bir dengi fasulye, bir dengi nohut.

2. Yatak, yorgan, kumaş vb. eşyanın sarılıp bağlanmış biçimi, balya

Örnek:

1. Denklerin üstünde zayıf bir delikanlı hazin bir ayrılık türküsü çağırıyor.

1. Denklerin üstünde zayıf bir delikanlı hazin bir ayrılık türküsü çağırıyor.

3. fizik , fizik , fizik , fizik , Destekleri paralel, yönleri aynı, şiddetleri eşit bulunan güçler

denk düşmek

Anlamı:

1. uygun vakit ve fırsat olmak

2. rast gelmek

Örnek:

1. Bodrum katında kalan sıska oğlanın salonunun tam üstüne denk düşüyordu odası.

1. Bodrum katında kalan sıska oğlanın salonunun tam üstüne denk düşüyordu odası.

denk gelmek

Anlamı:

1. uygun düşmek, uygun gelmek

Örnek:

1. Neleri, nasıl yazacağımıza gelince, yaşadığım günden başlayıp, denk geldikçe geriye dönüşlerle.

1. Neleri, nasıl yazacağımıza gelince, yaşadığım günden başlayıp, denk geldikçe geriye dönüşlerle.

2. rast gelmek, rastlamak

Örnek:

1. Dolunun her biri, denk gelse bir kafa yarardı.

1. Dolunun her biri, denk gelse bir kafa yarardı.

denk getirmek

Anlamı:

1. uygun zamanını ve durumunu bulmak, rastlatmak

Örnek:

1. Bizimkinin evde olmadığı bir zamana denk getirirsem çağıracağım, bakalım gelecek mi?

1. Bizimkinin evde olmadığı bir zamana denk getirirsem çağıracağım, bakalım gelecek mi?

denk küme

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bire bir eşlenebilen, eleman sayıları eşit küme

denk yapmak

Anlamı:

1. denk durumuna getirmek

Örnek:

1. Eşyalarımı, ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul'a gönderdim.

1. Eşyalarımı, ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul'a gönderdim.