dala çıka

Anlamı:

1. büyük güçlüklerle

dalabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalabilmek işi

dalabilmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Dalma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Dalmaya gücü yetmek

3. Dalma becerisi bulunmak

dalak

İlgili Kelimeler:

dalak otu, dağ dalak otu, tüylü dalak otu, arı dalağı

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Midenin arkasında, diyaframın altında, sol böbreğin üstünde, yassı, uzunca, akyuvar üreten ve yıpranmış alyuvarları toplayan, damarlı, gevşek bir dokudan oluşmuş organ

2. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Omurgalı hayvanlarda lenf bezine benzeyen ve kan damarları çok olan bir organ

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Tekerlek biçimindeki kaşar peyniri

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Bal peteği

dalak kestirmek

Anlamı:

1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , sıtmadan büyümüş dalağı eski bir yöntemle tedavi ettirmek

dalak otu

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ballıbabagillerden, Akdeniz çevresinde kuru yerlerde yetiştirilen, yüz kadar türü bulunan, güçlendirici, uyarıcı ve yara sağaltıcı olarak kullanılan otsu veya odunsu bitki, duvarsedefi (Teucrium chamaedrys)

dalalet

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sapınç, sapkınlık, doğru yoldan ayrılma

Örnek:

1. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.

1. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.

Lisan : Arapça alālet

Telaffuz : dala:let, l ince okunur

dalalete düşmek

Anlamı:

1. doğru yoldan ayrılmak, sapkınlık etmek

dalama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalamak işi

dalamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Köpek, kurt vb. hayvanlar dişlemek, ısırmak

Örnek:

1. Köpek mi daladı seni?

1. Köpek mi daladı seni?

2. Zehirli böcek, ısırgan otu, sert kumaş dokunarak teni acıtmak veya kaşındırmak

Dalaman

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muğla iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : dala'man

dalan

Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Lobi

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Biçim, şekil

dalancı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Lobici

dalancılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Lobicilik

dalanış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalanma işi

dalanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalanmak işi

dalanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dalama işine konu olmak

dalaş

İlgili Kelimeler:

ağız dalaşı, dil dalaşı, it dalaşı, söz dalaşı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavga, gürültülü bağrışıp çağrışma

dalaşabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalaşabilmek işi

dalaşabilmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Dalaşma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Dalaşmaya gücü yetmek

dalaşkan

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kavgacı

Örnek:

1. Tilki gibi kurnaz yerine göre, icabında da kurt gibi dalaşkan.

1. Tilki gibi kurnaz yerine göre, icabında da kurt gibi dalaşkan.

dalaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalaşmak işi, dalaş

Örnek:

1. Hele hamileliği boyunca onunla dalaşmaya hiç niyeti yoktu.

1. Hele hamileliği boyunca onunla dalaşmaya hiç niyeti yoktu.

dalaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Köpekler boğuşup birbirini ısırmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ağız kavgası etmek

Örnek:

1. Günün birinde hain bir kedi bir kuyruk parçasını kapıp kaçmış, o da bunun için günlerce karısıyla dalaşmış.

1. Günün birinde hain bir kedi bir kuyruk parçasını kapıp kaçmış, o da bunun için günlerce karısıyla dalaşmış.

dalaştırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalaştırmak işi

dalaştırmak fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Dalaşmasına yol açmak