Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ahenk kurmak
Anlamı:

1. uyuşma sağlamak, anlaşma sağlamak


ahenk sağlamak
Anlamı:

1. düzene sokmak, birliği sağlamak


ahenk tahtası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Telli çalgılarda üzerine tellerin gerilmiş olduğu kapak tahtası


ahenk vermek
Anlamı:

1. düzeni, uyumu sağlamak

Örnek:

1. Türk diline en asil ahengini veren sanatkârı düşüneceğiz.

1. Türk diline en asil ahengini veren sanatkârı düşüneceğiz.


ahenk yapmak
Anlamı:

1. çalgılı eğlence düzenlemek


ahenkleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ahenkleştirmek işi


ahenkleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ahenk sağlamak


ahenkli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyumlu, düzenli

Örnek:

1. Zaman oldu en renkli, en ahenkli şekillerin peşinde koştum.

1. Zaman oldu en renkli, en ahenkli şekillerin peşinde koştum.

2. Eğlenceli


ahenklilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ahenkli olma durumu, uyumluluk


ahenksiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyumsuz, düzensiz

2. Eğlencesiz


ahenksizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uyumsuzluk, düzensizlik


ahenktar
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Ahenkli


Lisan : Farsça āhengdār

Telaffuz : a:henktar

aheste

İlgili Kelimeler:

aheste aheste, aheste beste

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yavaş, ağır

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Yavaş, ağır bir biçimde

Örnek:

1. Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın.

1. Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın.


Lisan : Farsça āheste

Telaffuz : a:heste

aheste aheste
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yavaş yavaş

Örnek:

1. Ey gökten yere nazlı bir sultan gibi eteklerini basamaklarda sürüyerek aheste aheste inen yolcu! Kaçıncı basamaktasın?

1. Ey gökten yere nazlı bir sultan gibi eteklerini basamaklarda sürüyerek aheste aheste inen yolcu! Kaçıncı basamaktasın?


aheste beste
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yavaş yavaş

Örnek:

1. Tek başına Beyoğlu'nda elleri arkasında geriye kaykıla kaykıla aheste beste gezer.

1. Tek başına Beyoğlu'nda elleri arkasında geriye kaykıla kaykıla aheste beste gezer.


ahestelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aheste olma durumu


ahfat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Erkek torunlar


Lisan : Arapça aḥfād

Telaffuz : ahfa:dı

Ahfeş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , `Söylenen sözü anlamadan kafa sallayarak onaylamak` anlamında Ahfeş'in keçisi gibi başını sallamak deyiminde geçen bir söz


Özel: Evet

ahi
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kardeş


Lisan : Arapça aḫī

Telaffuz : ahi:

ahi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Cömert


Ahi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ahilik ocağından olan kimse


Özel: Evet

Lisan : Arapça aḫī

Telaffuz : ahi:

ahı çıkmak
Anlamı:

1. yaptığı ilenme, etkisini göstermek


ahı gitmek vahı kalmak
Anlamı:

1. iyice zayıflamak, iş göremez duruma gelmek

2. çok yaşlanmış olmak


ahı tutmak
Anlamı:

1. birinin ilenmeleri gerçekleşmek


ahı yerde kalmamak
Anlamı:

1. yaptığı ilenme er geç etkisini göstermek