cezbetme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cezbetmek durumu

cezbetmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kendine çekmek, bağlamak, etkilemek

Örnek:

1. Uzun boyu ve endamındaki zarafeti ile beni cezbetti.

1. Uzun boyu ve endamındaki zarafeti ile beni cezbetti.

Lisan : Arapça ceẕb + Türkçe etmek

Telaffuz : ce'zbetmek

cezbeye tutulmak (veya kapılmak)

Anlamı:

1. bir duygu veya bir inanışın etkisiyle aşırı ölçüde coşup kendinden geçmek

Örnek:

1. Cezbeye tutulmuş gibi haykırdım, Türkçe haykırdım.

1. Cezbeye tutulmuş gibi haykırdım, Türkçe haykırdım.

cezerye

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ezilmiş havuç içine fındık veya ceviz parçaları eklenerek yapılan bir tatlı türü

cezir

İlgili Kelimeler:

metcezir

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kök

2. coğrafya , coğrafya , coğrafya , coğrafya , Alçalma, medar karşıtı

Lisan : Arapça ceẕr

cezire

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , coğrafya , coğrafya , isim , isim , eskimiş , eskimiş , coğrafya , coğrafya , Ada

Lisan : Arapça cezīre

Telaffuz : cezi:re

cezp

İlgili Kelimeler:

cezbetmek

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kendine çekme

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Etkileyerek kendine bağlama

Lisan : Arapça ceẕb

cezrî

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Köklü

Örnek:

1. Cezrî tedbir.

1. Cezrî tedbir.

Lisan : Arapça ceẕrī

Telaffuz : cezri:

cezve

İlgili Kelimeler:

kahve cezvesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahve pişirmeye yarayan, saplı, küçük kap

Örnek:

1. Cezvedeki süt çoktan taşmış, gaz ocağının her tarafına köpük köpük yayılırken ateşi de söndürmüştü.

1. Cezvedeki süt çoktan taşmış, gaz ocağının her tarafına köpük köpük yayılırken ateşi de söndürmüştü.

Lisan : Arapça ceẕve

cezve sürmek

Anlamı:

1. kahveyi pişirmek için cezveyi ateşe koymak

Cf

Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Kaliforniyum elementinin simgesi

change

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , 343 para değişimi

Lisan : İngilizce change

charter

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 dolmuş uçak

Lisan : İngilizce charter

chat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 sanal sohbet

Lisan : İngilizce chat

check-in

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 giriş işlemi

Lisan : İngilizce check-in

check-out

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 çıkış işlemi

Lisan : İngilizce check-out

check-point

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 denetim noktası

Lisan : İngilizce check-point

check-up

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , 343 tam bakım

Lisan : İngilizce check-up

chip card

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 varlık kartı

Lisan : İngilizce chip card

çıban

İlgili Kelimeler:

çıban ağırşağı, çıbanbaşı, Halep çıbanı, kan çıbanı, kurca çıbanı, Şark çıbanı, Urfa çıbanı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride veya deri altında şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi

Örnek:

1. Bir sinek vardır, sokarsa habis çıban yapar, tedavisi zordur.

1. Bir sinek vardır, sokarsa habis çıban yapar, tedavisi zordur.

çıban ağırşağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıbanın patlamak üzere olan yeri

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ağır sonuçlar doğurabilecek durum veya sorun

çıban işlemek

Anlamı:

1. çıban irin akıtmak

çıbanbaşı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaranın ucu

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kurcalandığı, üzerine düşüldüğü takdirde ağır veya kötü bir sonuca varılması muhtemel konu

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Genel kurallara aykırı davranış içinde olan kimse

Telaffuz : çıba'nbaşı

çıbanın başını koparmak

Anlamı:

1. ağır bir sorunun patlak vermesine yol açmak

çıbanlaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıbanlaşmak durumu