Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
cemil
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Güzel (erkek)

2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Tüm güzellikleri kendisinde toplayan (Tanrı)


Lisan : Arapça cemīl

cemile
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gönül alıcı davranış

Örnek:

1. Binecekleri vapur Konsolosa fevkaladeden bir cemile olarak o turda pruva direğine Türk bayrağı çekiyordu.

1. Binecekleri vapur Konsolosa fevkaladeden bir cemile olarak o turda pruva direğine Türk bayrağı çekiyordu.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güzel (kadın)


Lisan : Arapça cemīle

Telaffuz : cemi:le

çemiş
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Sıska, zayıf (kimse)

2. Görgüsüz, kaba (kimse)


Çemişgezek
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tunceli iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : çemi'şgezeği

çemişlik
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Çemiş olma durumu


çemişlik etmek
Anlamı:

1. kaba davranmak, görgüsüzlük etmek


cemiyet

İlgili Kelimeler:

gizli cemiyet

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dernek

Örnek:

1. Gazi'nin reisliği altında bir Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti var.

1. Gazi'nin reisliği altında bir Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti var.

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Düğün

Örnek:

1. Bohçacı hanım, cemiyetin nerede olacağını öğrenip yarın haber getirmeyi vadetmişti.

1. Bohçacı hanım, cemiyetin nerede olacağını öğrenip yarın haber getirmeyi vadetmişti.

3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Bir olayı veya kişiyi kutlamak amacıyla bir araya gelen topluluk

Örnek:

1. Bir hafta olmazdı ki bir mektebe başlama, bir sünnet, bir düğün, bir lohusa cemiyeti görmeyelim.

1. Bir hafta olmazdı ki bir mektebe başlama, bir sünnet, bir düğün, bir lohusa cemiyeti görmeyelim.

4. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Yüksek sosyete

5. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Birbirine uygun veya zıt anlamlı kelimeleri tenasüp, tezat sanatları yoluyla bir araya getirme

6. toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , Toplum

Örnek:

1. Sanatkârın, asıl cemiyete nüfuz eden büyük bir muallim olduğunu bilmemiz lazımdır.

1. Sanatkârın, asıl cemiyete nüfuz eden büyük bir muallim olduğunu bilmemiz lazımdır.


Lisan : Arapça cemʿiyyet

cemiyetli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Cemiyet içinde geçen, derli toplu, dağınık olmayan

Örnek:

1. O kadar cemiyetli bir hayatımız vardı ki bir türlü bırakamadım.

1. O kadar cemiyetli bir hayatımız vardı ki bir türlü bırakamadım.


çemkirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çemkirebilmek işi


çemkirebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çemkirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Çemkirme becerisi bulunmak


çemkiriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çemkirme işi


çemkiriverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çemkirivermek işi


çemkirivermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ansızın çemkirmek


Telaffuz : çemkiri'vermek

çemkirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çemkirmek işi


çemkirmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Birine karşı gelmek, sert cevap vermek

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Köpek kesik kesik havlamak


çemkirtme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çemkirtmek işi


çemkirtmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çemkirmesini sağlamak


cemre
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şubat ayında birer hafta arayla havada, suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi


Lisan : Arapça cemre

cemre düşmek
Anlamı:

1. sıcaklık yükselmek

Örnek:

1. Bugün cemre suya düştü.

1. Bugün cemre suya düştü.


çemrek
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Kolları ve bacakları sıvanmış (kimse)

Örnek:

1. Tepeden tırnağa çamura, toza batmış, dize kadar çemrek kalabalığı görenler, bunda bir iş, mühim bir iş olduğunu anlamakta gecikmediler.

1. Tepeden tırnağa çamura, toza batmış, dize kadar çemrek kalabalığı görenler, bunda bir iş, mühim bir iş olduğunu anlamakta gecikmediler.


çemreme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çemremek işi


çemremek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Kolunu veya paçalarını sıvamak, eteğini toplamak


çemrenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çemrenmek işi


çemrenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Kendi kol ve paçalarını sıvamak, eteğini toplamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak


cemşat
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Basketbolda rakibe yüklenip aniden geri çekilerek ve dönerken zıplayarak atılan şut


Lisan : İngilizce jump shoot