Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
çemberlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çemberle kuşatmak


çemberlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çemberlenmek işi


çemberlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çemberle kuşatılmak

2. Çember durumuna gelmek


çemberletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çemberletmek işi


çemberletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çemberlenmesini sağlamak


çemberli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çemberi olan

2. Çember geçirilmiş olan

Örnek:

1. Köşelerde ağır, ceviz ağacından yapılmış, demir çemberli mezarlar duruyor.

1. Köşelerde ağır, ceviz ağacından yapılmış, demir çemberli mezarlar duruyor.


çembersel bölge
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Çember ve çemberin içindeki noktaların meydana getirdiği düz yüzey


çembersi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çemberimsi


çembersiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çemberi olmayan

2. Çember geçirilmemiş olan


cembiye
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir tür eğri kama, hançer

Örnek:

1. Karşı taraf üstüne üşüşüp cembiye ile Türk çocuğunu parçaladılar.

1. Karşı taraf üstüne üşüşüp cembiye ile Türk çocuğunu parçaladılar.

2. Ağzı eğri bir tür Arap bıçağı


Lisan : Arapça cenbiyye

cembiyeli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Cembiyesi olan

Örnek:

1. Tüfekli ve cembiyeli nöbetçiler arasında içeri girdi.

1. Tüfekli ve cembiyeli nöbetçiler arasında içeri girdi.


cembiyesiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Cembiyesi olmayan


çemçe
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çömçe


çemen
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Maydanozgillerden, kimyon türü bir bitki (Cuminum cyminum)

2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Bu bitkinin kokulu tohumu

3. Bu tohumu un durumuna getirip sarımsak, kırmızıbiberle karıştırarak yapılan, genellikle pastırma üzerine sürülen macun


çemenleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çemenlemek işi


çemenlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çemen sürmek


çemenlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çemenlenmek işi


çemenlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çemen sürülmek


çemenli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çemeni olan veya çemen sürülmüş olan


çemensiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çemeni olmayan


cemetme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cemetmek işi


cemetmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , eskimiş , eskimiş , -i , -i , eskimiş , eskimiş , Toplamak

2. Bir araya getirmek


Lisan : Arapça cemʿ + Türkçe etmek

Telaffuz : ce'metmek

cemevi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alevilerin toplanma yeri


Telaffuz : ce'mevi

cemi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bütün, hep


Lisan : Arapça cemīʿ

Telaffuz : cemi:

çemiç
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Dut veya üzüm kurusu


Lisan : Ermenice