92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Çağrı belgesi
Lisan : Arapça celb + Farsça nāme
Telaffuz : ce'lpna:me
açık celse, gizli celse, hafi celse
1. isim , isim , isim , isim , Oturum
1. Bir ay sonraki celsede de yeni savcının evvelkine katılması üzerine ittifakla beraat kararı.
1. Bir ay sonraki celsede de yeni savcının evvelkine katılması üzerine ittifakla beraat kararı.
Lisan : Arapça celse
1. oturumu açmak
1. Evvela Nihat bir nutukla celseyi açtı.
1. Evvela Nihat bir nutukla celseyi açtı.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çoban yamağı, yardımcı, uşak
çeltikkargası, çeltik tarlası
1. isim , isim , isim , isim , Kabuğu ayıklanmamış pirinç
1. Pamuk tutarsa ne âlâ! Ama bu yıl bir de çeltiği deneyelim, demişler.
1. Pamuk tutarsa ne âlâ! Ama bu yıl bir de çeltiği deneyelim, demişler.
Lisan : Farsça ṣeltūk
1. isim , isim , isim , isim , Konya iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : çe'ltiği
1. isim , isim , isim , isim , Burdur iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : çe'ltikçi
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Karaleylek
cem ayini, cemetmek, cemevi, ayinicem
1. isim , isim , isim , isim , Toplama, bir araya getirme
1. Haymana'da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler.
1. Haymana'da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler.
2. eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , Çokluk
3. eskimiş , eskimiş , matematik , matematik , eskimiş , eskimiş , matematik , matematik , Toplama
Lisan : Arapça cemʿ
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Mevlevi ve Bektaşi tekkelerinde kadın ve erkeğin birlikte katıldığı, dinî müzikli sohbet töreni, ayinicem
cemaatimüslimin, cumhur cemaat, cümbür cemaat
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Bir imama uyup namaz kılan kişiler
2. İnsan kalabalığı, topluluk
1. Sonra, dağılmayan, etrafını saran cemaate dönüyor.
1. Sonra, dağılmayan, etrafını saran cemaate dönüyor.
3. Bir dinden veya bir soydan olanların topluluğu
1. Önde Rum patriği, arkada bütün cemaatlerin patrikleri, hepsi sırma esvaplı ve altın taçlı, sopalarını taşa vurarak mezarın etrafını tavaf ettiler.
1. Önde Rum patriği, arkada bütün cemaatlerin patrikleri, hepsi sırma esvaplı ve altın taçlı, sopalarını taşa vurarak mezarın etrafını tavaf ettiler.
Lisan : Arapça cemāʿat
Telaffuz : cema:at
1. `bir yetkili kimse, çevresindekilerin düşüncesi ne olursa olsun kendi istediğini yapmaya çalışır` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Müslüman topluluğu
1. Beni dinleyin bir yol, ey cemaatimüslimin!
1. Beni dinleyin bir yol, ey cemaatimüslimin!
Lisan : Arapça cemāʿat + muslimīn
Telaffuz : cema:atimüslimi:n