Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
çelikleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çelik durumuna gelmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güçlenmek, güç kazanmak


çelikleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çelikleştirmek işi


çelikleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çelik durumuna getirmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güçlendirmek, güç kazandırmak

Örnek:

1. Almanya akılalmaz bir çabuklukla yeniden kalkındı, ekonomisini çelikleştirdi, parasını altın yaptı.

1. Almanya akılalmaz bir çabuklukla yeniden kalkındı, ekonomisini çelikleştirdi, parasını altın yaptı.


çelikli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çeliği olan, çelik içeren

2. Çelikle kaplı


çeliksi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çeliğe benzeyen, çeliği andıran, çelik gibi


çeliksiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çeliği olmayan


celil
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Çok büyük, ulu

2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Çok büyük, ulu (Tanrı)


Lisan : Arapça celīl

çelim
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Güç, kuvvet


çelimli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güçlü


çelimsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güçsüz, zayıf, nahif

Örnek:

1. Pek çelimsiz olduğu için oruç tutamıyor.

1. Pek çelimsiz olduğu için oruç tutamıyor.


çelimsizce
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çelimsiz bir biçimde


Telaffuz : çelimsi'zce

çelimsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çelimsiz olma durumu


çelişebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çelişebilmek işi


çelişebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Çelişme ihtimali bulunmak


çelişik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çelişkili

Örnek:

1. Çelişik bir söz.

1. Çelişik bir söz.


çelişiklik

İlgili Kelimeler:

çelişiklik ilkesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çelişik olma durumu


çelişiklik ilkesi
Anlamı:

1. isim , isim , mantık , mantık , isim , isim , mantık , mantık , İki çelişik önermenin hem doğru hem yanlış olamayacağı ilkesi


çelişken
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çelişkili


çelişkenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çelişken olma durumu


çelişki
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sözlerin veya davranışların birbirini tutmaması, tenakuz, paradoks

Örnek:

1. Çelişkileri salt geleneklerin, törenin, eğitimin bir sonucu saymışızdır.

1. Çelişkileri salt geleneklerin, törenin, eğitimin bir sonucu saymışızdır.


çelişkili
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çelişme durumunda olan, çelişken, çelişmeli, çelişik, çatışık, mütenakız

Örnek:

1. Sınavlara hazırlanırken çelişkili duygularla doluydum.

1. Sınavlara hazırlanırken çelişkili duygularla doluydum.


çelişkililik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çelişkili olma durumu


çelişkisiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çelişme durumunda olmayan, çelişmesiz


çelişkisizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çelişkisiz olma durumu


çelişme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çelişmek durumu, tenakuz

2. mantık , mantık , mantık , mantık , Önerme, yargı, kavram ve terimlerin birbirini tutmama durumu