çayırlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çayırlamak işi

çayırlamak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çayırlanmak

2. Hayvan yediği çayırdan hastalanmak

çayırlanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çayırlanmak işi

çayırlanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Hayvan, çayırda otlamak

çayırlaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çayırlaşmak işi

çayırlaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çayır durumuna gelmek

çayırlatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çayırlatmak işi

çayırlatmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çayırlama işini yaptırmak

çayırlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çayırı olan

Çayırlı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erzincan iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : çayı'rlı

çayırlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çayırı olan yer

Örnek:

1. El fenerimle çayırlıkta koşuyorum.

1. El fenerimle çayırlıkta koşuyorum.

çayırmelikesi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Keçisakalı

Telaffuz : çayı'rmelikesi

Çayırova

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kocaeli iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : çayı'rova

çayırsedefi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Düğün çiçeğigillerden, sulak yerlerde yetişen, kökü iç sürdürücü olarak kullanılan bir bitki (Thalictrum)

Telaffuz : çayı'rsedefi

çayırsız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çayırı olmayan

cayırtı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şiddetli yanma, yırtılma sırasında çıkan sesin adı

cayırtı koparmak

Anlamı:

1. çok gürültü koparmak

cayırtı vermek

Anlamı:

1. gürültü ile gözdağı vermek

cayırtılı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Cayırtısı olan

Örnek:

1. Yeni imajın eskiye oranla daha bağırgan, daha cayırtılı olmasına özen gösteriyorlar.

1. Yeni imajın eskiye oranla daha bağırgan, daha cayırtılı olmasına özen gösteriyorlar.

cayırtıyı basmak

Anlamı:

1. birdenbire bağırıp çağırmaya başlamak

cayış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cayma işi

Örnek:

1. Yüreğinde, gevşek bir isteksizlik, cayışa benzeyen tatsız bir gerileme vardı.

1. Yüreğinde, gevşek bir isteksizlik, cayışa benzeyen tatsız bir gerileme vardı.

cayıverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cayıvermek işi

cayıvermek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak caymak

Telaffuz : cayı'vermek

çaykara

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çay kenarında çıkan göze, kaynak, pınar

Örnek:

1. Çaykaraların suyu o kadar soğuktur ki dişlerini tıkırdatır.

1. Çaykaraların suyu o kadar soğuktur ki dişlerini tıkırdatır.

Telaffuz : ça'ykara

Çaykara

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : ça'ykara