ağır kayba uğramak

Anlamı:

1. maddi ve manevi büyük zarar görmek

ağır kayıp

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Savaş, deprem, sel vb. doğal afetlerde can ve mal açısından uğranılan büyük kayıp

2. Büyük maddi zarar

Örnek:

1. İhalede ağır kaybım oldu.

1. İhalede ağır kaybım oldu.

ağır kazan geç kaynar

Anlamı:

1. `kalın kafalı insan bir konuyu zor anlar` anlamında kullanılan bir söz

2. `tembel olan işi geç yapar` anlamında kullanılan bir söz

3. `ağırbaşlı insan çabuk öfkelenmez` anlamında kullanılan bir söz

ağır küre

Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Yer yuvarlağının, yoğunluğu ve katılığı çok olan bölümü, barisfer

ağır kusur

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Kazalarda dikkatsizlikten ve özensizlikten dolayı işlenen büyük hata

ağır makineli

Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Kundak üzerine oturtulmuş, mermisi özel boyutlarda olan, etkili ateş gücüne sahip tüfek veya top

ağır ol!

Anlamı:

1. `ciddi, ağırbaşlı, soğukkanlı, sabırlı ol!` anlamında kullanılan bir söz

2. `acele etme, yavaş ol!` anlamında kullanılan bir söz

ağır ol, batman gel

Anlamı:

1. `ağırbaşlı ol ki el üstünde tutulasın` anlamında kullanılan bir söz

ağır otur ki bey (veya molla) desinler

Anlamı:

1. `ağırbaşlı ol ki büyüğümüz diye sana saygı göstersinler` anlamında kullanılan bir söz

ağır oturmak

Anlamı:

1. ağırbaşlı olmak

ağır para cezası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bazı suçlara karşılık yasalarca belirlenmiş yüksek para cezası

ağır sanayi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üretim araçları yapan sanayi

ağır sıklet

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Bazı spor dallarında yarışmacıların ağırlığı ile sınırlandırılan kategori, başağırlık, ağır

ağır söylemek

Anlamı:

1. acı, dokunaklı sözler söylemek

ağır söz

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kişinin onuruna dokunan, dayanılması güç söz

ağır su

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Bazı nükleer reaktör tiplerinde nötron yavaşlatıcısı olarak kullanılan, içinde hidrojen atomları yerine döteryum izotopları bulunması sonucu oluşan su

ağır taş yerinden oynamaz

Anlamı:

1. `ağırbaşlı insan kimsenin oyuncağı olmaz, onu yıpratmaya kimsenin gücü yetmez` anlamında kullanılan bir söz

ağır top

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Güçlü, ünlü, tanınmış kimse

Telaffuz : ağı'rtop

ağır uyku

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Derin uyku

ağır vasıta

İlgili Kelimeler:

ağır vasıta ehliyeti

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Motoru ağır yük veya birden fazla römork taşımak amacıyla güçlendirilmiş kamyon, tır vb., ağır araç

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ağır hareket eden kimse

ağır vasıta ehliyeti

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağır vasıta sürücülerine verilen aracı kullanma belgesi

ağır yağ

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalın yağ

ağır yara

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bedendeki derin ve ciddi yara

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir olay sonunda varılan olumsuz durum

ağır yara almak

Anlamı:

1. kavgada veya savaşta önemli ölçüde zarar görmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir olayda beklenmeyen sıkıntılı ve olumsuz bir duruma düşmek

ağır yongayı yel kaldırmaz

Anlamı:

1. `ağırbaşlı kimseye şöyle böyle olaylar etki edemez, zarar veremez` anlamında kullanılan bir söz