birinci zabit

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Gemilerde kaptandan sonra gelen, en büyük rütbeye sahip olan kaptan, ikinci kaptan

birinci zabitlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birinci zabitin işi

birinci zar

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yemişlerin derisi, dış kabuk, meyve dışı

birincil

İlgili Kelimeler:

birincil enerji, birincil grup

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sırada, önemde ilk yeri alan

2. Asli

Örnek:

1. Sözler ve eylemler birincil anlamlarını yitirdiler, her şey dolaylı yollardan bir başka şeyin göstergesi hâline geldi.

1. Sözler ve eylemler birincil anlamlarını yitirdiler, her şey dolaylı yollardan bir başka şeyin göstergesi hâline geldi.

birincil enerji

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Enerjinin herhangi bir değişim veya dönüşüm uygulanmamış biçimi

birincil grup

Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , İçten, samimi, yüz yüze ilişkilere dayanan iki veya daha çok insandan meydana gelen topluluk

birincilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birinci olma durumu

2. Şampiyonluk için yapılan yarışmalar

Örnek:

1. Güreş birincilikleri başladı.

1. Güreş birincilikleri başladı.

birisi

Anlamı:

1. zamir , zamir , zamir , zamir , Herhangi bir kimse

Örnek:

1. Birisi sezecek olsa kim bilir ne dedikodular çıkarılırdı.

1. Birisi sezecek olsa kim bilir ne dedikodular çıkarılırdı.

birisinden biri

Anlamı:

1. içlerinden biri, birkaç kişiden herhangi biri

birkaç

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok olmayan, az sayıda, az

Örnek:

1. Kıyıda kapıları, kepenkleri kapalı, birkaç ev ve depo sıralanıyordu.

1. Kıyıda kapıları, kepenkleri kapalı, birkaç ev ve depo sıralanıyordu.

birkaçı

Anlamı:

1. zamir , zamir , zamir , zamir , Az sayıda olan kimse veya şey

Örnek:

1. Şiirlerinin birkaçı erişilmez derecede güzel belki de şair olmaya özenmediği için eşsiz incilerdir.

1. Şiirlerinin birkaçı erişilmez derecede güzel belki de şair olmaya özenmediği için eşsiz incilerdir.

birleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir etme, tek duruma getirme

2. Tanrı'nın birliğini dile getirme, tevhit

birlemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir etmek, tek duruma getirmek

2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Tanrı'nın birliğini dile getirmek

birlenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birlenmek işi

birlenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tek duruma getirilmek

birler

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Ondalık sayı sistemine göre yazılan bir tam sayıda sağdan sola doğru ilk sayının bulunduğu basamak

birleşebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birleşebilmek işi

birleşebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Birleşme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Eğer bütün ev halkı birleşebilseydik seni çoktan sokağa atmıştık.

1. Eğer bütün ev halkı birleşebilseydik seni çoktan sokağa atmıştık.

2. Birleşme gücü bulunmak

3. Birleşme becerisi bulunmak

birleşen

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Birbirini kesen, bir noktada kesişen (doğru, yay)

birleşik

İlgili Kelimeler:

birleşik ad, birleşik cümle, birleşik fiil, birleşik isim, birleşik kap, birleşik kelime, birleşik oturum, birleşik oy pusulası, birleşik tümce, birleşik zaman, hikâye birleşik zamanı, rivayet birleşik zamanı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit

birleşik ad

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Birleşik kelime biçiminde belirli kurallar içinde kalıplaşmış ad, birleşik isim: Aslanağzı, başşehir, kaptıkaçtı, gecekondu, çuha çiçeği, duvar saati, fındık faresi, yer elması gibi

birleşik cümle

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir veya birkaç yan cümle veya ara cümle ile bir temel cümleden kurulan cümle, birleşik tümce

birleşik fiil

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ad soyundan bir kelime ile biçim veya anlam bakımından kaynaşıp bütünleşen fiil: kaybolmak, reddetmek, hasta olmak, tedavi etmek gibi

birleşik isim

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Birleşik ad

birleşik kap

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Alt tarafından birleştirilmiş kaplardan her biri, bileşik kap