Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
bir elin nesi var, iki elin sesi var
Anlamı:

1. `başarıya ulaşmak için birlik olmak gerek` anlamında kullanılan bir söz


bir elin sesi çıkmaz
Anlamı:

1. `bir davanın bir kişi tarafından savunulması etkili ve yeterli değildir` anlamında kullanılan bir söz

2. `yardımlaşarak işler daha kolay başarılır` anlamında kullanılan bir söz


bir elini bırakıp ötekini öpmek
Anlamı:

1. aşırı saygı göstermek


bir elinin verdiğini öbür elin görmesin
Anlamı:

1. `birine yaptığın iyiliği gizli tut` anlamında kullanılan bir söz


bir elle verdiğini öbür elle almak
Anlamı:

1. yapar göründüğü bir iyiliği, sağladığı bir çıkarla ödetmek


bir elmanın yarısı o, yarısı bu
Anlamı:

1. birbirlerine çok benzeyen kimseler için kullanılan bir söz


bir evcikli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , bitki bilimi , bitki bilimi , sıfat , sıfat , bitki bilimi , bitki bilimi , Mısır, ceviz, fındık vb. erkek ve dişi organları ayrı çiçeklerde ancak aynı kök üzerinde bulunan (bitki)


bir fende kazık kakmak (veya çakmak)
Anlamı:

1. bir bilgi veya bilim dalında saplanmış kalmak

Örnek:

1. Bir fende kazık kakmaktansa hepsinden birer parça malumat kapma fikrinde idi.

1. Bir fende kazık kakmaktansa hepsinden birer parça malumat kapma fikrinde idi.


bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır
Anlamı:

1. `iyilik küçük de olsa unutulmaz` anlamında kullanılan bir söz


bir fit bin büyü yerine geçer
Anlamı:

1. `bir kimseyi başkasına karşı kışkırtmak için ara bozacak bir söz, bin büyü kadar etkilidir` anlamında kullanılan bir söz


bir gıdım
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok az miktarda

Örnek:

1. O zaman Türkiye, dünya önündeki cakayla fiyakanın bir gıdım da olsa tadını tatmaya başlayacaktır.

1. O zaman Türkiye, dünya önündeki cakayla fiyakanın bir gıdım da olsa tadını tatmaya başlayacaktır.


bir gömlek aşağı
Anlamı:

1. birinden bir derece daha düşük


bir gömlek fazla eskitmiş olmak
Anlamı:

1. birinden daha yaşlı ve daha görmüş geçirmiş olmak


bir görüş bir kör biliş
Anlamı:

1. `bir kez görmekle bir şey iyice anlaşılmaz, öğrenilmez` anlamında kullanılan bir söz


bir göz ağlarken öbür göz gülmez
Anlamı:

1. `keder veya sıkıntı varken dostlar, akrabalar eğlenmemelidir` anlamında kullanılan bir söz


bir göz gülmek
Anlamı:

1. hem gülüp hem ağlamak


bir gözeli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , biyoloji , biyoloji , sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , biyoloji , biyoloji , Bir hücreli


bir gözeliler
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapısı tek bir hücreden oluşan hayvanlar veya bitkiler


bir gün evvel
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bir an önce, olabildiği kadar çabuk


bir gün önce
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bir an önce


bir günden bir güne
Anlamı:

1. hiçbir zaman


bir günlük beylik beyliktir
Anlamı:

1. `hoşa giden bir durum, kısa da sürse çekici ve güzeldir` anlamında kullanılan bir söz


bir güzel
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Adamakıllı

Örnek:

1. En yakınındaki insanları bile tanımayan ön yargılı bir adam olduğumu bir güzel göstermişti bana.

1. En yakınındaki insanları bile tanımayan ön yargılı bir adam olduğumu bir güzel göstermişti bana.


bir hâl olmak
Anlamı:

1. bir şeyin çok tekrarlanması yüzünden bitkin duruma gelmek, usanmak, bezmek, fenalık gelmek

Örnek:

1. Çocuklar, yapmayın, etmeyin demekten bir hâl oluyorum.

1. Çocuklar, yapmayın, etmeyin demekten bir hâl oluyorum.

2. huyu değişmek

Örnek:

1. Bu çocuğa bir hâl oldu, bu çocuk avareleşti.

1. Bu çocuğa bir hâl oldu, bu çocuk avareleşti.

3. kazaya uğramak

4. ölmek


bir hamlede
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çabucak

Örnek:

1. Kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu.

1. Kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu.

2. Bir atılışta

Örnek:

1. Ve bir hamlede üçüncü bardaktan çıkıvermişti boncuk.

1. Ve bir hamlede üçüncü bardaktan çıkıvermişti boncuk.