92406 kayıt bulundu.
1. `başarıya ulaşmak için birlik olmak gerek` anlamında kullanılan bir söz
1. `bir davanın bir kişi tarafından savunulması etkili ve yeterli değildir` anlamında kullanılan bir söz
2. `yardımlaşarak işler daha kolay başarılır` anlamında kullanılan bir söz
1. `birine yaptığın iyiliği gizli tut` anlamında kullanılan bir söz
1. yapar göründüğü bir iyiliği, sağladığı bir çıkarla ödetmek
1. birbirlerine çok benzeyen kimseler için kullanılan bir söz
1. sıfat , sıfat , bitki bilimi , bitki bilimi , sıfat , sıfat , bitki bilimi , bitki bilimi , Mısır, ceviz, fındık vb. erkek ve dişi organları ayrı çiçeklerde ancak aynı kök üzerinde bulunan (bitki)
1. bir bilgi veya bilim dalında saplanmış kalmak
1. Bir fende kazık kakmaktansa hepsinden birer parça malumat kapma fikrinde idi.
1. Bir fende kazık kakmaktansa hepsinden birer parça malumat kapma fikrinde idi.
1. `iyilik küçük de olsa unutulmaz` anlamında kullanılan bir söz
1. `bir kimseyi başkasına karşı kışkırtmak için ara bozacak bir söz, bin büyü kadar etkilidir` anlamında kullanılan bir söz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok az miktarda
1. O zaman Türkiye, dünya önündeki cakayla fiyakanın bir gıdım da olsa tadını tatmaya başlayacaktır.
1. O zaman Türkiye, dünya önündeki cakayla fiyakanın bir gıdım da olsa tadını tatmaya başlayacaktır.
1. `bir kez görmekle bir şey iyice anlaşılmaz, öğrenilmez` anlamında kullanılan bir söz
1. `keder veya sıkıntı varken dostlar, akrabalar eğlenmemelidir` anlamında kullanılan bir söz
1. sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , biyoloji , biyoloji , sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , biyoloji , biyoloji , Bir hücreli
1. isim , isim , isim , isim , Yapısı tek bir hücreden oluşan hayvanlar veya bitkiler
1. `hoşa giden bir durum, kısa da sürse çekici ve güzeldir` anlamında kullanılan bir söz
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Adamakıllı
1. En yakınındaki insanları bile tanımayan ön yargılı bir adam olduğumu bir güzel göstermişti bana.
1. En yakınındaki insanları bile tanımayan ön yargılı bir adam olduğumu bir güzel göstermişti bana.
1. bir şeyin çok tekrarlanması yüzünden bitkin duruma gelmek, usanmak, bezmek, fenalık gelmek
1. Çocuklar, yapmayın, etmeyin demekten bir hâl oluyorum.
1. Çocuklar, yapmayın, etmeyin demekten bir hâl oluyorum.
2. huyu değişmek
1. Bu çocuğa bir hâl oldu, bu çocuk avareleşti.
1. Bu çocuğa bir hâl oldu, bu çocuk avareleşti.
3. kazaya uğramak
4. ölmek
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çabucak
1. Kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu.
1. Kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu.
2. Bir atılışta
1. Ve bir hamlede üçüncü bardaktan çıkıvermişti boncuk.
1. Ve bir hamlede üçüncü bardaktan çıkıvermişti boncuk.