92406 kayıt bulundu.
1. `yaşanan olaylar, öğütlerden çok daha etkilidir` anlamında kullanılan bir söz
1. `yapılacak bir işin bütün yönleri önceden çok iyi düşünülmeli, sonra işe başlanmalıdır` anlamında kullanılan bir söz
1. çok pişman olmak
1. Kaç kez yakındım ona, yüzünü öyle bir yas kapladı ki yakındığıma da yakınacağıma da bin pişman oldum.
1. Kaç kez yakındım ona, yüzünü öyle bir yas kapladı ki yakındığıma da yakınacağıma da bin pişman oldum.
1. `borçlu ne denli üzülürse üzülsün borç sıkıntısından kurtulamaz` anlamında kullanılan bir söz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birbirinden çok farklı, çok değişik, bin çeşit
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Birbirinden çok farklı, çok değişik bir biçimde
1. Klasik şiirin yıkıldığından beri şiiri, bin kişi bin türlü tarif ediyor.
1. Klasik şiirin yıkıldığından beri şiiri, bin kişi bin türlü tarif ediyor.
yığma bina, şalt binası, vilayet binası
1. isim , isim , isim , isim , Yapı
1. Yalı, çok pencereli, iki katlı, yayvan bir binadır.
1. Yalı, çok pencereli, iki katlı, yayvan bir binadır.
2. eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , Arapça fiil çatısını konu edinen bilim veya kitap
1. Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur.
1. Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur.
3. eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , Çatı
Lisan : Arapça binā
Telaffuz : bina:
1. yapmak, kurmak, inşa etmek
2. bir düşünce sistemine göre, kurmak, dayamak, yapmak
1. Düşüncelerini ne üzerine bina ediyorsun.
1. Düşüncelerini ne üzerine bina ediyorsun.
binaenaleyh
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Dayanarak
1. Bu mülahazaya binaen, padişaha hitaben bir telgrafname hazırlandı.
1. Bu mülahazaya binaen, padişaha hitaben bir telgrafname hazırlandı.
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , -den dolayı, -den ötürü, -diği için
Lisan : Arapça bināʾen
Telaffuz : bina:en
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bundan dolayı, bundan ötürü, bunun için, bunun üzerine
1. Binaenaleyh, bu koruma tedbiri pazarda değil kesiş mahallinde yapılır.
1. Binaenaleyh, bu koruma tedbiri pazarda değil kesiş mahallinde yapılır.
Lisan : Arapça bināʾen + ʿaleyh
Telaffuz : bina:'enaleyh
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Orduda rütbesi yüzbaşı ile yarbay arasında bulunan ve asıl görevi tabur komutanlığı olan subay
Telaffuz : bi'nbaşı
1. isim , isim , isim , isim , Binbaşı olma durumu
2. Binbaşının rütbesi
3. Binbaşının görevi
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pek çok, çok sayıda
1. Gündüz sıcağında binbir çiçeğin kokusunu getiren rüzgâr geceleri soğuğu taşırdı.
1. Gündüz sıcağında binbir çiçeğin kokusunu getiren rüzgâr geceleri soğuğu taşırdı.
Telaffuz : bi'nbir
1. `herkesin ayakta olduğu kalabalık` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Çoğunlukla mor kadife üzerine sırma ile kabartma dal, yaprak ve çiçek işlenmiş giysi veya örtü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nadir, az bulunan
1. Atatürk, yaşamanın değişme olduğunu bilen ve bu bilgisini uygulayan binde bir insandan biridir.
1. Atatürk, yaşamanın değişme olduğunu bilen ve bu bilgisini uygulayan binde bir insandan biridir.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Seyrek
1. kendisine gerekli ve yararlı olan şeyi farkında olmadan yararsız duruma getirmek, kendi eliyle yok etmek
1. Bindiği dalı kesmek diye bir deyim vardır ya, sanki insanlığın bugünkü bunalımını anlatmak için bulunmuş.
1. Bindiği dalı kesmek diye bir deyim vardır ya, sanki insanlığın bugünkü bunalımını anlatmak için bulunmuş.
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bindirme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Bindirme gücü bulunmak