92406 kayıt bulundu.
bilmezlikten gelme, değerbilmezlik, iyilikbilmezlik, kadirbilmezlik
1. isim , isim , isim , isim , Bilememe durumu, cehalet
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Bir anlam inceliği yaratmak için bildiği şeyi bilmez görünme sanatı, tecahülüarif
çokbilmiş
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Her şeyi bilir geçinen, bilgiçlik taslayan
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Karşılık olarak
2. Birinin söylediği söze karşılık söylenen `ben de, size de, sizlere de` anlamında kullanılan bir söz
1. Hürmetler ederim. -Bilmukabele.
1. Hürmetler ederim. -Bilmukabele.
Lisan : Arapça bi'l-muḳābele
Telaffuz : bi'lmuka:bele
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Sırası gelince, sırası düşünce
Lisan : Arapça bi'l-munāsebe
Telaffuz : bi'lmüna:sebe
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bütün, hep, kamu, ... -in hepsi
1. Bu tebligat Anadolu ve Rumeli'de bulunan bilumum ordu ve kolordu kumandanlarına tebliğ olunmuştur.
1. Bu tebligat Anadolu ve Rumeli'de bulunan bilumum ordu ve kolordu kumandanlarına tebliğ olunmuştur.
Lisan : Arapça bi'l-ʿumūm
Telaffuz : bi'lumum
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Birinin aracılığıyla, doğrudan doğruya olmayarak, dolaylı olarak
Lisan : Arapça bi'l-vāsiṭa
Telaffuz : bi'lva:sıta
1. isim , isim , isim , isim , Çocukların oynamak için kullandığı taş, maden, toprak, cam vb.nden yapılmış küçük yuvarlak nesne, misket, cıncık, zıpzıp
2. Motorlu taşıtlarda dönme veya sürtünme etkilerini azaltmak, aşınmayı ve enerji yitimini önlemek için göbeklerdeki yataklara yerleştirilen, çoğunlukla çelikten, küçük yuvarlak
Lisan : İtalyanca biglia
Telaffuz : bi'lye
1. isim , isim , isim , isim , Bisiklet, otomobil vb. taşıtların tekerleklerinde sürtünmeyi azaltmak amacıyla içine çelik bilye yerleştirilmiş bölüm
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Milyar
Lisan : Fransızca billion
binbaşı, binbir, bindallı, binkat, bin kere, bin kez, bin türlü, binyıl, binde bir
1. isim , isim , isim , isim , Dokuz yüz doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı
2. Bu sayıyı gösteren 1000 ve M rakamlarının adı
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , On kere yüz, dokuz yüz doksan dokuzdan bir artık
4. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Pek çok, çok sayıda
1. En nihayet bin güçlükle ancak küçük parçalar hâlinde imha edilebilmiş.
1. En nihayet bin güçlükle ancak küçük parçalar hâlinde imha edilebilmiş.
1. `bir insan bir şeyi ne kadar iyi bilirse bilsin, gene de onu kendisinden daha iyi bilen bulunabilir` anlamında kullanılan bir söz
1. birini kandırmak için birçok sebep ileri sürmek, dil dökmek
1. Rıfat Paşa gibi terbiyeli bir zat bile bin dereden su getirir, harp siyasetimizi methederdi.
1. Rıfat Paşa gibi terbiyeli bir zat bile bin dereden su getirir, harp siyasetimizi methederdi.
1. `dostun ne denli çok olursa olsun onlardan zarar gelmez ama bir tek düşmanın olsa hep zarar görme tehlikesi içerisinde yaşarsın` anlamında kullanılan bir söz
1. birbirine benzeyen birçok iş yapmak, sürekli olarak düşünce değiştirmek