Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
bezgi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süs, bezek


bezgin
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yaşama veya iş görme isteğini yitirmiş

Örnek:

1. Bir ara bezgin bakışlarımla karşılaşan Şeref, toparlanmak gereği duyuyor.

1. Bir ara bezgin bakışlarımla karşılaşan Şeref, toparlanmak gereği duyuyor.

2. Solgun, cansız

Örnek:

1. Bir aralık başımı yukarı kaldırdım ve tavandan sarkan bezgin ışığa baktım.

1. Bir aralık başımı yukarı kaldırdım ve tavandan sarkan bezgin ışığa baktım.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Yaşama veya iş görme isteğini yitirmiş bir biçimde

Örnek:

1. Kafasındaki çalkantılar yüzünden kaşları bezgin çatıldı.

1. Kafasındaki çalkantılar yüzünden kaşları bezgin çatıldı.


bezgince
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bezgin bir biçimde

Örnek:

1. Zaman aynı sorular, aynı boşluk ve avuntularla bezgince ilerlemektedir.

1. Zaman aynı sorular, aynı boşluk ve avuntularla bezgince ilerlemektedir.


Telaffuz : bezgi'nce

bezginleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bezginleşmek işi


bezginleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bezgin duruma gelmek


bezginlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bezgin olma durumu, usanç, yorgunluk

Örnek:

1. Gider gitmez de teselli kabul etmez bir bezginliğe, üzüntüye düşmüştüm.

1. Gider gitmez de teselli kabul etmez bir bezginliğe, üzüntüye düşmüştüm.


bezginlik getirmek
Anlamı:

1. usanmak, bıkmak


bezi herkesin arşınına göre vermezler
Anlamı:

1. `genel kurallar kişilerin isteklerine göre bozulmaz` anlamında kullanılan bir söz


bezik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İki, üç veya dört kişi arasında 96 kâğıtla oynanan bir tür iskambil kâğıdı oyunu

Örnek:

1. Beybabanın bezik oynayışı da pek alengirlidir.

1. Beybabanın bezik oynayışı da pek alengirlidir.


Lisan : Fransızca bésigue

bezilebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bezilebilmek işi


bezilebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Bezilme ihtimali veya imkânı bulunmak


bezilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bezilmek işi


bezilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Bezme işine konu olmak, bezme durumuna gelinmek


bezimsi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bezsi


bezini yıkamak
Anlamı:

1. bebeklerin altına bağlanan bezi temizlemek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , çok emek sarf etmek

Örnek:

1. Ben senin az mı bezini yıkadım.

1. Ben senin az mı bezini yıkadım.


bezir

İlgili Kelimeler:

bezir yağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Keten tohumu

2. Bezir yağı


Lisan : Arapça bezr

bezir yağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Keten tohumundan çıkarılan ve yağlı boya yapmak için içine renkli maddeler katılan, çabuk kurur bir yağ, bezir


bezirgân

İlgili Kelimeler:

bezirgânbaşı

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tüccar

2. Alışverişte çok kâr amacı güden kimse

Örnek:

1. O hiç oralı olmaz ve bütün bezirgânlar gibi hâlinden yakınır.

1. O hiç oralı olmaz ve bütün bezirgânlar gibi hâlinden yakınır.

3. Yahudi

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Mesleğini sadece kazanç için kullanan kimse


Lisan : Farsça bāzergān

Telaffuz : bezirgâ:nı

bezirgânbaşı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir çocuk oyunu

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Padişahın kullanacağı çuha, bez, tülbent vb. eşyaları sağlamak ve bunları korumakla görevli kimse


Telaffuz : bezirgâ'nbaşı

bezirgânlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bezirgânın işi


bezirleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bezirlemek işi


bezirlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bezir yağı ile yağlamak, bezir yağı sürmek


beziş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bezme işi


bezleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bezlemek işi


bezlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bez, kumaş vb. ile örtmek veya kaplamak

2. Çocuğun altına bez koymak, çocuğu belemek