Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
bezletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bezletmek işi


bezletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bezleme işini yaptırmak


bezm
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İçki meclisi, dost toplantısı


Lisan : Farsça bezm

bezme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bezmek işi


bezmek fiil
Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , Bezgin duruma gelmek, bezginlik getirmek, bıkıp usanmak

Örnek:

1. Kibrit kullanmaktan bezdiğimiz için bir eski çakmakla gazı yakmaktayız.

1. Kibrit kullanmaktan bezdiğimiz için bir eski çakmakla gazı yakmaktayız.


bezsi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bezi andıran, beze benzeyen, bez gibi, bezimsi


bezzaz
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı


Lisan : Arapça bezzāz

Telaffuz : bezza:zı

bezzazlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kumaş satma işi, manifaturacılık


Bh
Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Bohriyum elementinin simgesi


Bi
Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Bizmut elementinin simgesi


biaman
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Amansız

Örnek:

1. Seciyeli bir adamdı, vefakâr kalmıştı, satılanların biaman bir düşmanı idi.

1. Seciyeli bir adamdı, vefakâr kalmıştı, satılanların biaman bir düşmanı idi.


Lisan : Farsça bī + Arapça amān

Telaffuz : bi:aman

biat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir kimsenin egemenliğini tanıma

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde padişah öldüğünde tahta geçecek oğlunun devlet yönetimindeki etkili gruplarca kabul edilip onaylanması


Lisan : Arapça beyʿat

biat etmek
Anlamı:

1. birinin egemenliğini tanımak, kabul etmek

Örnek:

1. Başkalarından önce sadrazam, sonra da diğerleri biat ediyorlar.

1. Başkalarından önce sadrazam, sonra da diğerleri biat ediyorlar.


bibaht
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bahtsız

Örnek:

1. Bibaht kızımız henüz cahil, mahcup, gözü açılmamış.

1. Bibaht kızımız henüz cahil, mahcup, gözü açılmamış.


Lisan : Farsça bībaḫt

Telaffuz : bi:baht

bibehre
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Behresiz


Lisan : Farsça bībehre

Telaffuz : bi:behre

biber

İlgili Kelimeler:

biber dolması, biber gazı, biber salçası, çarliston biber, dolma biber, dolmalık biber, karabiber, kırmızıbiber, pul biber, sivri biber, yalancı biber, yeşilbiber, Arnavut biberi, cennet biberi, Hint biberi, Macar biberi, Türk biberi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Patlıcangillerden, yurdumuzda çok yetişen ve çeşitli türleri bulunan bir bitki (Capsicum annuum)

Örnek:

1. Türk biberi, Hint biberi, Macar biberi.

1. Türk biberi, Hint biberi, Macar biberi.

2. Bu bitkinin tazeyken sebze olarak yenilen ürünü

3. Bu bitkinin kurutulup baharat olarak yararlanılan ürünü


Lisan : Rumca

biber dolması
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dolma


biber gazı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toplumsal olaylarda kalabalığı dağıtmak, bireysel savunmada saldırganı etkisiz hâle getirmek amacıyla kullanılan kimyasal madde


biber gibi
Anlamı:

1. çok acı


biber gibi yakmak
Anlamı:

1. deri, göz vb.ni çok acıtmak

2. çok üzmek, dertlendirmek


biber gibi yanmak
Anlamı:

1. deri, göz vb. çok acımak

2. çok üzülmek, dertlenmek


biber salçası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kırmızıbiberden yapılmış salça


biberci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biber yetiştiren veya satan kimse


bibercilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bibercinin yaptığı iş


biberimsi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bibersi