Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
bevvap
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kapıcı

2. Mahalle okullarında hademe

Örnek:

1. Bevvap Salim Dayı'nın da namaz kıldığını görmedim.

1. Bevvap Salim Dayı'nın da namaz kıldığını görmedim.


Lisan : Arapça bevvāb

Telaffuz : bevva:bı

bey

İlgili Kelimeler:

bey armudu, beybaba, beyefendi, bey erki, bey kardeş, bey soylu, beyzade, ağabey, atabey, kethüda bey, küçük bey, reis bey, alay beyi, arı beyi, beylerbeyi, boy beyi, derebeyi, kalem beyi, külhanbeyi, maça beyi, sancak beyi, uç beyi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erkek adlarından sonra kullanılan saygı sözü

Örnek:

1. Eniştem Neyyir Bey'i kimin vurduğunu ben biliyorum.

1. Eniştem Neyyir Bey'i kimin vurduğunu ben biliyorum.

2. Erkek özel adları yerine kullanılan bir söz

Örnek:

1. Bir bey sizi aradı.

1. Bir bey sizi aradı.

3. Eş, koca

Örnek:

1. İki yol var önünde, ya beyinin dilini öğrenirsin ya beyin senin dilini.

1. İki yol var önünde, ya beyinin dilini öğrenirsin ya beyin senin dilini.

4. As (II)

Örnek:

1. Gerçekten de doktora bir bey ile iki yedili gelmişti.

1. Gerçekten de doktora bir bey ile iki yedili gelmişti.

5. Erkek sıfatlarının hemen arkasına eklenir

Örnek:

1. Doktor bey. Damat bey.

1. Doktor bey. Damat bey.

6. Aşığın çukur yüzünün arkasındaki yumru bölge

7. tarih , tarih , tarih , tarih , Küçük bir toplumun veya küçük bir devletin başkanı

Örnek:

1. Karaman beyi. Menteşe beyi.

1. Karaman beyi. Menteşe beyi.

8. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Komutan

Örnek:

1. Alay beyi. Uç beyi.

1. Alay beyi. Uç beyi.

9. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Zengin, ileri gelen kimse, bay (I)


bey
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Satma, satış


Lisan : Arapça beyʿ

bey ardından çomak (veya davul) çalan çok olur
Anlamı:

1. `güçlü bir kişi ile yüz yüze bulunduklarında ağızlarını açamayanlar, o gittikten sonra aleyhinde atıp tutarlar` anlamında kullanılan bir söz


bey armudu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İri, kokulu ve tatlı bir tür armut


bey erki
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Varsıl erki


bey gibi yaşamak
Anlamı:

1. bolluk içinde yaşamak


bey kardeş
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Erkekler için kullanılan bir seslenme sözü


bey mi yaman, el mi yaman
Anlamı:

1. el mi yaman, bey mi yaman


bey oturmak
Anlamı:

1. aşık, çukur yüzü yere yumru yüzü üste gelerek durmak


bey soylu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Asil

Örnek:

1. Bey soylu ailelerin çocukları arasından hemen her zaman bir isyankâr çıkar.

1. Bey soylu ailelerin çocukları arasından hemen her zaman bir isyankâr çıkar.


beyaban
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çöl


Lisan : Farsça beyābān

Telaffuz : beya:ba:nı

Beyağaç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denizli iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : beyağacı

beyan

İlgili Kelimeler:

beyan değeri, beyanname, ayan beyan, irade beyanı, mal beyanı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bildirme

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Bir eserde, düşüncelerin, duyguların, hayallerin doğuş ve değerlerini, bunların anlatımında tutulacak yolları konu edinen bir edebiyat bilgisi dalı


Lisan : Arapça beyān

Telaffuz : beya:nı

beyan değeri
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , İletkenler için akım geçirme yeteneğinin belirtisi


beyan etmek
Anlamı:

1. bildirmek, söylemek, ileri sürmek, anlatmak

Örnek:

1. Ben zaten bir zemin istiyordum ki efkârımı onda beyan edeyim.

1. Ben zaten bir zemin istiyordum ki efkârımı onda beyan edeyim.


beyanat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Demeç, bildiri

Örnek:

1. Beyanatın askerî kısmını Falih Rıfkı almış, bana da siyasi kısmını bırakmıştı.

1. Beyanatın askerî kısmını Falih Rıfkı almış, bana da siyasi kısmını bırakmıştı.


Lisan : Arapça beyānāt

Telaffuz : beya:na:tı

beyanat vermek (veya beyanatta bulunmak)
Anlamı:

1. demeç vermek

Örnek:

1. Fakat son zamanlarda bazı memurların beyanat vermeyip izahat verdikleri anlaşılmıştır.

1. Fakat son zamanlarda bazı memurların beyanat vermeyip izahat verdikleri anlaşılmıştır.


beyanname

İlgili Kelimeler:

gümrük beyannamesi, vergi beyannamesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kimsenin resmî bir kuruluşa herhangi bir durumu bildirmek için verdiği çizelge, bildirge

Örnek:

1. Gemilere mal yükleten tüccarlardan beyanname istiyorlarmış.

1. Gemilere mal yükleten tüccarlardan beyanname istiyorlarmış.

2. Vergi yükümlülerinin belli zamanlarda, bağlı oldukları vergi dairelerine verdikleri gelir bildirme belgesi


Lisan : Arapça beyān + Farsça nāme

Telaffuz : beyanna:me

beyaz

İlgili Kelimeler:

beyaz adam, beyaz baston, beyaz bayrak, beyaz cam, beyaz dizi, beyaz eşya, beyaz et, beyaz ırk, beyaz iş, beyaz kitap, beyaz kömür, beyaz oy, beyaz perde, beyaz peynir, Beyaz Rus, beyazsinek, beyaz şarap, beyaztilki, beyaz yakalı, beyaz yalan, beyaz zehir, kar beyaz, siyah beyaz, süt beyaz, üç beyaz, tarsusbeyazı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ak, kara, siyah karşıtı

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Ellerini, omuzlarını silkeledikten sonra cebinden çekip aldığı beyaz mendile sildi.

1. Ellerini, omuzlarını silkeledikten sonra cebinden çekip aldığı beyaz mendile sildi.

3. Beyaz ırktan olan kimse

Örnek:

1. Agni'nin iki kızı var, biri beyaz, biri siyah.

1. Agni'nin iki kızı var, biri beyaz, biri siyah.

4. Baskıda normal karalıkta görünen harf türü

5. Beyaz zehir


Lisan : Arapça beyāż

beyaz adam
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beyaz ırka mensup olan kişi

2. Sömürge ülkelerinde yerlilerin, sömürgeciler için kullandığı söz

3. Zencilerin beyaz tenli insanlar için kullandığı söz


beyaz baston
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görme engellilerin yürürken kullandıkları madenî çubuk


beyaz bayrak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atletizm yarışlarında hakemlerce gösterilen, sporcunun kurallara uygun bir biçimde atladığını veya koştuğunu belirten kısa saplı bayrak


beyaz cam
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Televizyon ekranı


beyaz dizi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle aşk konularını basit bir biçimde işleyen romanlardan oluşan dizi

Örnek:

1. Okuduğu kitaplar, beyaz ya da pembe dizi türü şeyler değildi.

1. Okuduğu kitaplar, beyaz ya da pembe dizi türü şeyler değildi.