Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
beyazlatabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beyazlatabilmek işi


beyazlatabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Beyazlatma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Beyazlatma becerisi bulunmak


beyazlatıcı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dokunan kumaşların renk tonlarını açan veya beyazlatan ve kumaşlar üzerindeki lekeleri gideren (kimse)

2. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Daha beyaz duruma getiren kimyasal madde


beyazlatılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beyazlatılmak işi


beyazlatılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Beyaz duruma getirilmek, ağartılmak


beyazlatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beyazlatmak işi, ağartma

2. Kâğıtçılıkta parlaklığın iyileştirilmesi için hamur bileşenlerinin renginin az veya çok oranda değiştirilmesi, giderilmesi


beyazlatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Beyaz duruma getirmek, ağartmak


beyazlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Beyazı bulunan

Örnek:

1. Kavisli yollarına kakılmış beyazlı siyahlı çakıl taşları henüz sulanmış.

1. Kavisli yollarına kakılmış beyazlı siyahlı çakıl taşları henüz sulanmış.


beyazlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beyaz olma durumu

Örnek:

1. Karanlık, karın beyazlığıyla karışınca daha kesif, elle tutulur gibi bir şey oluyor.

1. Karanlık, karın beyazlığıyla karışınca daha kesif, elle tutulur gibi bir şey oluyor.

2. Ağartı

Örnek:

1. Asfalt yol beyazlığın içinde kara bir nehir gibi teşkilat binasına doğru akıyor.

1. Asfalt yol beyazlığın içinde kara bir nehir gibi teşkilat binasına doğru akıyor.


beyazsinek
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Özellikle pamukların üzerinde üreyerek bitkinin öz suyunu emen ve kurumasına sebep olan bir tür sinek


Telaffuz : beya'zsinek

beyaztilki
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tilkinin kışlık tüyünden yapılan kürk


Telaffuz : beya'ztilki

beybaba
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çocukların babaları için kullandığı saygı sözü

Örnek:

1. Beybabam nerede, dadı?

1. Beybabam nerede, dadı?

2. ünlem , ünlem , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , ünlem , ünlem , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , (be'ybaba) Yaşlı erkekler için kullanılan bir seslenme sözü

Örnek:

1. Kadınlardan süvari olur mu beybaba! Vay o geminin hâline...

1. Kadınlardan süvari olur mu beybaba! Vay o geminin hâline...


Beydağ
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İzmir iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : be'ydağ

beyefendi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saygı belirtmek için erkek adlarının sonuna getirilen veya bu adların yerine kullanılan san

Örnek:

1. Bak beyefendi, seni tanımak istiyorlar.

1. Bak beyefendi, seni tanımak istiyorlar.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Terbiyeli

Örnek:

1. Beyefendi adam.

1. Beyefendi adam.


Telaffuz : be'yefendi

beyefendilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beyefendi olma durumu


beygir

İlgili Kelimeler:

beygir gücü, kulplu beygir, atlama beygiri, dolap beygiri, haymana beygiri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , At

2. Sadece yük taşımakta veya araba çekmekte kullanılan at

Örnek:

1. Paçaları sıvadı, bir beygir kiralayıp köy köy dolaştı.

1. Paçaları sıvadı, bir beygir kiralayıp köy köy dolaştı.

3. spor , spor , spor , spor , Atlama beygiri


Lisan : Farsça bārgīr

beygir gücü
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Saniyede 75 kilogrammetrelik iş yapan bir motorun gücü

Örnek:

1. Bir beygir gücü O,736 kilovata eşittir.

1. Bir beygir gücü O,736 kilovata eşittir.


beygirci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beygir besleyen veya kiraya veren kimse


beygircilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beygircinin yaptığı iş


beygirli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Beygiri olan

Örnek:

1. Tek beygirli, hafif yapılı bu arabalar, esner, yıkılacak gibi olur.

1. Tek beygirli, hafif yapılı bu arabalar, esner, yıkılacak gibi olur.


beygirlik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Beygire ait, beygir için

2. Beygir gücünde

Örnek:

1. Beş beygirlik bir motor yirmi kilo kadar gelir.

1. Beş beygirlik bir motor yirmi kilo kadar gelir.


beygirsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Beygiri olmayan

Örnek:

1. Bunlar arasında beygirsiz bir araba titreyerek, sarsılarak geziyor, borusunu öttürüyordu.

1. Bunlar arasında beygirsiz bir araba titreyerek, sarsılarak geziyor, borusunu öttürüyordu.


beyhude

İlgili Kelimeler:

beyhude yere

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yararsız, anlamsız

Örnek:

1. Bu seferler, bu at koşturmalar beyhude değil.

1. Bu seferler, bu at koşturmalar beyhude değil.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Boşuna

Örnek:

1. O kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz.

1. O kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz.


Lisan : Farsça bīhūde

Telaffuz : beyhu:de

beyhude yere
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Boşuna

Örnek:

1. Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım.

1. Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım.


beyhudeleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beyhudeleşmek işi