Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
beriberi
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Genellikle Afrika ve Uzak Doğu ülkelerinde B vitamini eksikliğinden ileri gelen bir hastalık


Lisan : Fransızca béribéri

beriki

İlgili Kelimeler:

öteki beriki

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Beride olan

Örnek:

1. Beriki ev.

1. Beriki ev.

2. zamir , zamir , zamir , zamir , Beride olan şey veya kimse

Örnek:

1. Fakat berikiler onu işitmemiş gibi masaya oturdular.

1. Fakat berikiler onu işitmemiş gibi masaya oturdular.


beril
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat


Lisan : Fransızca béryl

berilyum
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 4, atom ağırlığı 9,013, yoğunluğu 1,84 olan, 2970 °C'de eriyen, zümrüt vb. taşların birleşiminde bulunan, havanın etkisine karşı ince bir oksit tabakasıyla kaplı element (simgesi Be)


Lisan : Fransızca béryllium

Telaffuz : beri'lyum

berjer
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arkası kabarık ve yüksek, oturacak yeri geniş koltuk


Lisan : Fransızca bergère

berk
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sert, katı

2. Sağlam


berkelyum
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 97, atom ağırlığı 294 olan yapay element (simgesi Bk)


Lisan : Fransızca berkélium

Telaffuz : berke'lyum

berkemal
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Mükemmel, pek iyi

Örnek:

1. Kendisine olan itimat ve sevgimiz berkemaldir.

1. Kendisine olan itimat ve sevgimiz berkemaldir.


Lisan : Farsça ber + Arapça kemāl

berkime
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Berkimek işi


berkimek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sağlamlaşmak, güç kazanmak, pekişmek


berkinme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Berkinmek işi veya durumu


berkinmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Berkimek

2. Pekiştirilmek


berkitilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Berkitilmek işi


berkitilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Berkitme işine konu olmak


berkitme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sağlamlaştırma, tahkim, takviye


berkitmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sağlamlaştırmak, tahkim etmek, takviye etmek


berklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sağlamlık

2. Sertlik, katılık


bermuda
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizlere kadar inen dar ve kısa pantolon


Lisan : Fransızca bermuda

Telaffuz : bermu'da

bermutat
Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Alışılagelen biçimde, her zaman olduğu gibi

Örnek:

1. Gece saat dokuz. Bermutat, köşk pırıl pırıl.

1. Gece saat dokuz. Bermutat, köşk pırıl pırıl.


Lisan : Farsça ber + Arapça muʿtād

Telaffuz : be'rmu:tat

berrak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aydınlık, açık

Örnek:

1. Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi

1. Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi

2. Duru, temiz

Örnek:

1. Hiçbir yerde buradakinden daha saf ve berrak sulara tesadüf etmedim.

1. Hiçbir yerde buradakinden daha saf ve berrak sulara tesadüf etmedim.


Lisan : Arapça berrāḳ

berraklaşabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Berraklaşabilmek işi


berraklaşabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Berraklaşma ihtimali veya imkânı bulunmak


berraklaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Berraklaşmak işi


berraklaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Berrak duruma gelmek, durulaşmak

Örnek:

1. Yakışıklı kocasının hayali zihninde donuklaşacağı yerde, gittikçe berraklaşıyordu.

1. Yakışıklı kocasının hayali zihninde donuklaşacağı yerde, gittikçe berraklaşıyordu.


berraklaştırabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Berraklaştırabilmek işi