92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Beş milyon liralık kâğıt para
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Az sayıda, biraz
1. Beş on dakika geçmemişti ki balta sesleri yankılandı dağlarda.
1. Beş on dakika geçmemişti ki balta sesleri yankılandı dağlarda.
1. isim , isim , isim , isim , Çok az para
1. Hâlbuki benim beş param yok. Nasıl sizleri alıp götürebilirim?
1. Hâlbuki benim beş param yok. Nasıl sizleri alıp götürebilirim?
1. `hiçbir değeri yok, işe yaramaz` anlamında kullanılan bir söz
1. Doktorun oğlu imtihansız geçmek değil, ağzı ile kuş tutsa bile beş para etmez.
1. Doktorun oğlu imtihansız geçmek değil, ağzı ile kuş tutsa bile beş para etmez.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Değersiz, aşağılık, bayağı, bir paralık
2. Çok az
1. Her akşam, beş paralık alışveriş etmedim diye yemini basar.
1. Her akşam, beş paralık alışveriş etmedim diye yemini basar.
1. zor durumda kalmak, dile düşmek, rezil olmak
1. Yaptığı bu hatadan dolayı beş paralık oldu.
1. Yaptığı bu hatadan dolayı beş paralık oldu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yoksul
1. Buraya Bursa'dan beş parasız bir genç delikanlı gelmiş.
1. Buraya Bursa'dan beş parasız bir genç delikanlı gelmiş.
1. harcayacak parası olmamak
1. Kış hâlâ çok zordu. Beş parasız kalındığı günler sürüp gidiyordu çünkü.
1. Kış hâlâ çok zordu. Beş parasız kalındığı günler sürüp gidiyordu çünkü.
1. `belirli bir insan topluluğu içinde benzerlikler olabileceği gibi farklılıklar da olabilir` anlamında kullanılan bir söz
1. `insan evlatlarını birbirinden ayırt etmez, hangisine zarar gelse aynı üzüntüyü duyar` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Günün sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı zamanları
1. Beş vakit namazına beş daha katar.
1. Beş vakit namazına beş daha katar.
2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Bu vakitlerde kılınan namaz
3. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Her zaman, günün her saatinde
1. Beş vakit sizi ve yardımlarınızı anıyorum.
1. Beş vakit sizi ve yardımlarınızı anıyorum.
1. isim , isim , geometri , geometri , isim , isim , geometri , geometri , Beş yüzü olan cisim
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Beş yüz liralık kâğıt para
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yiğitlik, yararlılık
Lisan : Arapça besālet
Telaffuz : besa:let
1. isim , isim , isim , isim , Et yemekleri için tereyağı, un ve sütle yapılan bir sos türü
Lisan : Fransızca béchamel
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Muştu
Lisan : Arapça beşāret
Telaffuz : beşa:ret
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Açık bir biçimde
1. Açlığını kim duyar eğri ovaların, yanık dağların / Ölülerin duymadığı besbelli
1. Açlığını kim duyar eğri ovaların, yanık dağların / Ölülerin duymadığı besbelli
2. Anlaşıldığına göre, anlaşılıyor ki
1. Bu sonsuzluğun içinde işte besbelli sen de kendini kaybederek apışıp kalmışsın.
1. Bu sonsuzluğun içinde işte besbelli sen de kendini kaybederek apışıp kalmışsın.
Telaffuz : be'sbelli
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Muşmula
Telaffuz : be'şbıyık