92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sonsuz yaşama niteliği kazanmak, ölümsüzleşmek, ebedîleşmek
1. isim , isim , isim , isim , Zamanla ilgisi, başlangıcı ve sonu olmayan varlık
2. Ölmezlik, ebedîlik
3. Sonsuz ve ölçülmez zaman
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Âdemoğlu, insan
Lisan : Arapça benī + ādem
Telaffuz : beni:a:dem
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İnsan
1. Benibeşer arasında, ister şiire, ister başka bir şeye rehberlik etmek ancak o şeyin cinsinden olmaya mütevakkıftır.
1. Benibeşer arasında, ister şiire, ister başka bir şeye rehberlik etmek ancak o şeyin cinsinden olmaya mütevakkıftır.
Lisan : Arapça benī + beşer
Telaffuz : beni:beşer
1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Beniçincilik görüşünü benimseyen, benmerkezci, egosantrist
Telaffuz : be'niçinci
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Dünyada kişinin benliğini merkez sayan felsefe görüşü, benmerkezcilik, egosantrizm
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Belinlemek
1. Gördü, çaldı saat / Benildeyip uyandınız yataklar
1. Gördü, çaldı saat / Benildeyip uyandınız yataklar
1. kendine güvenen, güçlü olduğuna inanan
1. Benim diyen adam bu işi yapamaz.
1. Benim diyen adam bu işi yapamaz.
1. `çok çalışmasına karşın belli bir düzeyden öteye gidemiyor` anlamında kınama veya eleştiri için kullanılan bir söz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Benim olan, benimle ilgili olan
2. zamir , zamir , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , zamir , zamir , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Kadınların kocalarından, kocaların karılarından söz ederken kullandıkları söz
3. zamir , zamir , alay yollu , alay yollu , zamir , zamir , alay yollu , alay yollu , Yakın çevrede olan bir kimseden söz ederken kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Benimsemek işi, sahip çıkma, tesahup
1. Bir başka milletin ideolojisini benimsemenin, topyekûn intihar veya cinayetten başka bir şey olmadığından haberleri yok.
1. Bir başka milletin ideolojisini benimsemenin, topyekûn intihar veya cinayetten başka bir şey olmadığından haberleri yok.
1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi kendine mal etmek, sahip çıkmak, kabullenmek, tesahup etmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeye, birine bağlanmak, ısınmak
1. Karım içinde büyüdüğü bu evi bütün psikolojik derinliğiyle benimsemişti.
1. Karım içinde büyüdüğü bu evi bütün psikolojik derinliğiyle benimsemişti.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Benimsenme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak benimsenmek
Telaffuz : benimseni'vermek
1. isim , isim , isim , isim , Benimsenmek işi
1. Verilen sözün ana niteliği verence bir zorunluk olarak benimsenmesidir.
1. Verilen sözün ana niteliği verence bir zorunluk olarak benimsenmesidir.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Benimseme işine konu olmak
1. O zaman da hangi dilin benimseneceği çözülmez bir soru.
1. O zaman da hangi dilin benimseneceği çözülmez bir soru.