bemol

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Bir sesin yarım ton kalınlaştırılacağını gösteren nota işareti

2. Böylece kalınlaştırılmış ses

Örnek:

1. Si bemol.

1. Si bemol.

Lisan : Fransızca bémol

ben

İlgili Kelimeler:

benbenci, beniçinci, benmerkezci, albeni, incitmebeni, unutmabeni

Anlamı:

1. zamir , zamir , zamir , zamir , Teklik birinci kişiyi gösteren söz

Örnek:

1. Bütün sevgileri atıp içimden / Varlığımı yalnız ona verdim ben

1. Bütün sevgileri atıp içimden / Varlığımı yalnız ona verdim ben

2. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Kişiyi öbür varlıklardan ayıran bilinç

3. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Bir kimsenin kişiliğini oluşturan temel öge, ego

ben

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Olta veya tuzağa konulan yem

2. Kuşun yavrusuna taşıdığı yem

ben

İlgili Kelimeler:

örümceksi ben, et beni

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çoğu doğuştan, tende bulunan ufak, koyu renkli leke veya kabartı

Örnek:

1. Dedim tane tane olmuş benlerin / Dedi zülfüm değdi tel yarasıdır

1. Dedim tane tane olmuş benlerin / Dedi zülfüm değdi tel yarasıdır

2. En çok üzümde görülen olgunlaşma belirtisi

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Saçta, sakalda beliren beyazlık

ben hancı, sen yolcu oldukça

Anlamı:

1. `düzen bu biçimde devam ettiği sürece` anlamında kullanılan bir söz

ben şahımı (veya şeyhimi) bu kadar severim

Anlamı:

1. `ben bundan daha çok özveride bulunamam` anlamında kullanılan bir söz

ben yokum (veya ben bu işte yokum)

Anlamı:

1. `ben bu işe karışmam` anlamında kullanılan bir söz

benbenci

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kendini çok öven, hep kendinden söz eden, kibirli, gururlu

Örnek:

1. Hiç benbenci olamadım şu dünyada.

1. Hiç benbenci olamadım şu dünyada.

benbencilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Benbenci olma durumu

bence

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bana göre, benim düşüncemce

Örnek:

1. Bence büyük bir hizmet görmüş oldu.

1. Bence büyük bir hizmet görmüş oldu.

Telaffuz : be'nce

benchmarking

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 bilgileşim

Lisan : İngilizce benchmarking

benci

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kendini beğenen, kendini her konuda üstün gören, hodpesent, megaloman

bencil

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yalnız kendini düşünen, kendi çıkarlarını herkesinkinden üstün tutan, hodbin, hodkâm, egoist

Örnek:

1. Bencildir insanoğlu, bencil olduğu için de yalnız kendi dertlerini düşünür, yalnız onlara inanır.

1. Bencildir insanoğlu, bencil olduğu için de yalnız kendi dertlerini düşünür, yalnız onlara inanır.

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Bencilik öğretisine inanan

bencil olmak

Anlamı:

1. bencilce davranışta bulunmak

bencilce

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bencile yakışır bir biçimde, bencilcesine

Telaffuz : benci'lce

bencilcesine

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bencilce

Telaffuz : benci'lcesine

bencileyin

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Benim gibi

Örnek:

1. Bencileyin gülmedik baş cihana gelmiş var mıdır?

1. Bencileyin gülmedik baş cihana gelmiş var mıdır?

Telaffuz : be'ncileyin

bencilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Benci olma durumu, hodpesentlik, egoizm

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , İnsanın bütün eylemlerinin ben sevgisiyle belirlenmiş olduğunu, buna göre ahlaklılığın da yalnızca kendini koruma içgüdüsünün bir biçimi olduğunu ileri süren öğreti

3. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Kendi benini ve çıkarını hayatın mutlak ilkesi yapan anlayış

bencilleşebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bencilleşebilmek işi

bencilleşebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bencilleşme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Bencilleşme becerisi bulunmak

bencilleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bencilleşmek işi

bencilleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bencil duruma gelmek

bencillik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bencil olma durumu, hodbinlik, hodkâmlık, egoistlik, egoizm, enaniyet

Örnek:

1. Acının eğiticiliğini kendimize saklamanın bencillik olacağını düşünüyorum.

1. Acının eğiticiliğini kendimize saklamanın bencillik olacağını düşünüyorum.

bencillik etmek

Anlamı:

1. bencil davranmak

bende

İlgili Kelimeler:

bendehane, bendezade

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kul, köle

Örnek:

1. Aynı zamanda, bu has ve vefakâr bendesine mim koymuştu.

1. Aynı zamanda, bu has ve vefakâr bendesine mim koymuştu.

Lisan : Farsça bende