benimsetebilmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Benimsetme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Benimsetme gücü bulunmak

benimsetilebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Benimsetilebilmek işi

benimsetilebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Benimsetilme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Benimsetilme gücü bulunmak

benimsetiliş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Benimsetilme işi

benimsetilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Benimsetilmek işi

benimsetilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Benimsetme işine konu olmak

benimsetiş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Benimsetme işi

benimsetme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Benimsetmek işi

benimsetmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Birinin benimsemesini sağlamak

Örnek:

1. Kasapla barışıp kendini benimsetince belki de yanında çalıştırırdı.

1. Kasapla barışıp kendini benimsetince belki de yanında çalıştırırdı.

benimsettirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Benimsettirmek işi

benimsettirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Benimsetme işini yaptırmak

benimseyebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Benimseyebilmek işi

benimseyebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Benimseme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Bilmem ki bünyemiz bu operasyonu benimseyebilecek mi?

1. Bilmem ki bünyemiz bu operasyonu benimseyebilecek mi?

2. Benimseme gücü bulunmak

benimseyiş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Benimseme işi

benimseyiverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Benimseyivermek işi

benimseyivermek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak benimsemek

Telaffuz : benimseyi'vermek

beniz

İlgili Kelimeler:

buğday benizli, saz benizli, soluk benizli

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yüz

Örnek:

1. Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı.

1. Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı.

2. Yüz rengi

benlenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Benlenmek işi

benlenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ben (I) oluşmak

Örnek:

1. Çok mu çirkin yüzüm benlenince?

1. Çok mu çirkin yüzüm benlenince?

benli

İlgili Kelimeler:

püskürme benli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ben (I) bulunan

Örnek:

1. Tılsımı çözmek için kadının sırtı benli olmalı imiş.

1. Tılsımı çözmek için kadının sırtı benli olmalı imiş.

benliği yoğurmak

Anlamı:

1. kişiliği oluşturmak

benliğinden çıkmak

Anlamı:

1. kendine benzemez olmak

benlik

İlgili Kelimeler:

benlik çatışması, benlik davası, benlik ikileşmesi, benlik yitimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şey, kendilik, şahsiyet

Örnek:

1. Küçük veya büyük çapta ama mutlaka dürüst, namuslu bir iş adamı olmak hırsı bütün benliğini sardı.

1. Küçük veya büyük çapta ama mutlaka dürüst, namuslu bir iş adamı olmak hırsı bütün benliğini sardı.

2. Kendi kişiliğine önem verme, kişiliğini üstün görme, kibir, gurur

benlik çatışması

Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Benliğin ön plana çıkması ile baş gösteren çatışma

benlik davası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Her şeyi kendi düşüncesine uydurmak ve her şeyde söz sahibi olmak çabası