92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , Dilin yazıda kullanılan biçimi
1. isim , isim , isim , isim , Bir daire veya kurumda yazışmaların yapıldığı bölüm
2. Gazete veya dergilerde haberlerin, yazıların toplandığı bölüm
1. Tanin yazı işleri odasında bir hayli bekledik.
1. Tanin yazı işleri odasında bir hayli bekledik.
3. Bir gazete veya dergide yayımlanacak yazıları yazma ve düzenleme işi
1. isim , isim , isim , isim , Gazete, dergi vb. bir yayında sürekli yazı yazanların tümü
1. Bu gazetenin yazı kadrosu geniştir.
1. Bu gazetenin yazı kadrosu geniştir.
1. isim , isim , isim , isim , Yazıyı güzel gösteren, mürekkebi dağıtmayan kaliteli bir cins kâğıt
1. isim , isim , isim , isim , Bilgisayarda birbiriyle uyumlu büyüklüğe ve biçime sahip, belirli bir özelliği olan harfler dizisi, font (II)
2. Elle yazılan yazının kendine özgü biçimi
1. isim , isim , isim , isim , Gazete, dergi vb. bir yayında basılacak yazıları seçen, yazı işlerini yürüten kimselerin oluşturduğu kurul
1. isim , isim , isim , isim , Tuşlara parmakla vurulduğunda harflerin boyalı bir şerit yardımıyla kâğıt üzerine çıkması temeline dayanan, mekanik veya elektrikle çalışan türleri bulunan makine, daktilo, daktilo makinesi
1. Babama, bana bir yazı makinesi aldığı için ne kadar sevindiğimi bile gösteremedim.
1. Babama, bana bir yazı makinesi aldığı için ne kadar sevindiğimi bile gösteremedim.
1. isim , isim , isim , isim , Üzerinde yazı yazılan, genellikle çekmeceli masa
1. Götürür, yazı masamın, geceleri de yatağımın baş ucuna koyardım.
1. Götürür, yazı masamın, geceleri de yatağımın baş ucuna koyardım.
1. isim , isim , isim , isim , Okullarda üzerine yazı yazılan, genellikle kara tahta
1. isim , isim , isim , isim , Yazı yazmakta kullanılan bütün araç gereç
1. Bir yerde gözüne oyma bir yazı takımı mı ilişti, hemen yaklaşıp tahtasını muayene edecek.
1. Bir yerde gözüne oyma bir yazı takımı mı ilişti, hemen yaklaşıp tahtasını muayene edecek.
1. isim , isim , isim , isim , Havaya atılan bir metal paranın, düştüğünde üstte kalacak tarafını önceden bilmeye dayanan şans oyunu
1. bir oyunda ilk başlayacak olanı tespit etmek amacıyla veya girişilen bir iddiada kazananı belirlemek için metal parayı havaya döndürerek atmak ve yere düştüğünde hangi yüzün üste geldiğine bakarak karar vermek
1. isim , isim , isim , isim , Her yer
1. Yaz gelince yazı yaban yurt olur / Ak sürüye kara koyun kurt olur
1. Yaz gelince yazı yaban yurt olur / Ak sürüye kara koyun kurt olur
2. Dağ, taş, kır
1. Gitmeyin, uzaktan davulun sesi hoş gelir, yazı yaban, sizin harcınız değil, dedik.
1. Gitmeyin, uzaktan davulun sesi hoş gelir, yazı yaban, sizin harcınız değil, dedik.
yazıcı cihazı, yazıcı kadın, alt yazıcı
1. isim , isim , isim , isim , Yazar
1. Bazı gazete ve mecmuaların yazıcılarına fazla para verdiğinden şikâyet ediliyor.
1. Bazı gazete ve mecmuaların yazıcılarına fazla para verdiğinden şikâyet ediliyor.
2. İşi yazı yazma olan kimse
1. Bizim yazıcı için bundan daha iyi, bundan daha lezzetli bir ilaç olamaz.
1. Bizim yazıcı için bundan daha iyi, bundan daha lezzetli bir ilaç olamaz.
3. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , Bilgisayarda hazırlanan metnin yazılı sayfa hâlinde dökümünü veren araç
4. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Orduda yazı işleri ile uğraşan er veya erbaş
1. Yazıcı, tekdüze bir sesle çabuk çabuk okuyordu.
1. Yazıcı, tekdüze bir sesle çabuk çabuk okuyordu.
5. sinema , sinema , sinema , sinema , Bir filmin yazılarını hazırlayan, yazıcı cihazı kullanan kimse
1. isim , isim , sinema , sinema , isim , isim , sinema , sinema , Bir filmin yazılarının film üzerine basılmasını sağlayan araç
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Gelinlerin yüzünü boyayıp süsleyen kadın
1. isim , isim , isim , isim , Yazıcı olma durumu
1. Gücü gücüne Sansaroğulları'nın yanında bir yazıcılık bulabildim.
1. Gücü gücüne Sansaroğulları'nın yanında bir yazıcılık bulabildim.
2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Orduda yazıcının görevi
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Gelinlerin yüzünü boyayıp süsleme işi
1. isim , isim , isim , isim , Malatya iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : yazı'han
1. isim , isim , isim , isim , Yazı ve danışma işlerinin yürütüldüğü iş yeri, büro
1. Yazıhaneye girdi, kâtiple camekânlı bölmede konuşuyor.
1. Yazıhaneye girdi, kâtiple camekânlı bölmede konuşuyor.
2. Yazı masası
1. Ufak bir odaydı burası, köhne iki maroken koltuk, birkaç tahta iskemle, iki ucuz yazıhane ile döşenmişti.
1. Ufak bir odaydı burası, köhne iki maroken koltuk, birkaç tahta iskemle, iki ucuz yazıhane ile döşenmişti.
Lisan : Türkçe yazı + Farsça ḫāne
Telaffuz : yazıha:ne
yazık günah
1. isim , isim , isim , isim , Herkesi üzebilecek şey, günah
2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Acınma, üzüntü anlatan bir söz
1. Yazık! Bu iş böyle mi olacaktı?
1. Yazık! Bu iş böyle mi olacaktı?
3. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Kınama anlatan bir söz
1. Yazık sana! Böyle mi yapacaktın?
1. Yazık sana! Böyle mi yapacaktın?
1. boş yere zarar vermek
1. Kumaşa yazık etti. Çocuğa yazık ettiniz.
1. Kumaşa yazık etti. Çocuğa yazık ettiniz.
Ön Takı : (birine veya bir şeye)
1. boş yere zarar verilmek
1. Masrafa yazık oldu. Adama yazık oldu.
1. Masrafa yazık oldu. Adama yazık oldu.
Ön Takı : (birine veya bir şeye)