Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yazarçizer
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yazarlıkla uğraşan (kimse)


Telaffuz : yaza'rçizer

yazarımsı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yazarı andıran, yazara benzeyen, yazar gibi


yazarlık

İlgili Kelimeler:

başyazarlık, okuryazarlık, köşe yazarlığı, oyun yazarlığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazar olma durumu

Örnek:

1. Burada tiyatro derken dram yazarlığını değil rejiyi, artisti, ressamı göz önünde tutuyorum.

1. Burada tiyatro derken dram yazarlığını değil rejiyi, artisti, ressamı göz önünde tutuyorum.

2. Yazarın yaptığı iş


yazarlık etmek
Anlamı:

1. yazar olarak çalışmak, hayatını yazarlıkla sürdürmek

Örnek:

1. Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş.

1. Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş.


yazboz

İlgili Kelimeler:

yazboz tahtası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İskambil, okey vb. oyunlarda sonuçların yazıldığı kâğıt


yazboz tahtası
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Okullarda dışarı çıkan çocuğun dönüp dönmediğinin anlaşılması için girip çıkarken işaretlenen tahta


yazboz tahtasına çevrilmek (veya döndürmek)
Anlamı:

1. bir konuda art arda birbirini tutmayan kararlar alınmak

Örnek:

1. Millete mal olmuş şehitlerin, büyük hizmet sahiplerinin saygınlığı ulu orta yazboz tahtasına çevrilemez.

1. Millete mal olmuş şehitlerin, büyük hizmet sahiplerinin saygınlığı ulu orta yazboz tahtasına çevrilemez.


yazdırabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazdırabilmek işi


yazdırabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Yazdırma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yazdırmaya gücü yetmek


yazdırım
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dikte


yazdırış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazdırma işi


yazdırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazdırmak işi

Örnek:

1. Kompozitöre de koreografi yazdırması beklenebilirdi ama yazdırmadı.

1. Kompozitöre de koreografi yazdırması beklenebilirdi ama yazdırmadı.


yazdırmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Yazma işini yaptırmak

Örnek:

1. Başkan yazıcıya bir şeyler yazdırdı.

1. Başkan yazıcıya bir şeyler yazdırdı.


yazdırtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazdırtmak işi


yazdırtmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yazdırma işini yaptırmak

Örnek:

1. İhtiyar tacir kâtibine bir şeyler yazdırtıyordu.

1. İhtiyar tacir kâtibine bir şeyler yazdırtıyordu.


yazgı
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Tanrı'nın uygun görmesi, Tanrı'nın isteği, kader, ezelî takdir, yazı, alın yazısı, hayat, mukadderat, takdiriilahi

Örnek:

1. Benden iş çıkaramayacağını anlayan çocuk, yazgısına razı olarak mukavva tezgâhının başına dönüyor.

1. Benden iş çıkaramayacağını anlayan çocuk, yazgısına razı olarak mukavva tezgâhının başına dönüyor.


yazgıcı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Yazgıcılık yanlısı olan, kaderci, fatalist


yazgıcılık
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Her şeyin, alın yazısına göre önceden belirlenmiş olduğuna, insanın bu önceden belirlenmiş olan alın yazısını değiştiremeyeceğine inanan dünya görüşü, kadercilik, cebriye, fatalizm


yazgısal
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kadere, mukadderata ait

Örnek:

1. Yazgısal diye daha çok, insan iradesiyle değiştiremediğimiz talihsizliklere diyoruz.

1. Yazgısal diye daha çok, insan iradesiyle değiştiremediğimiz talihsizliklere diyoruz.


yazı

İlgili Kelimeler:

yazı bilgisi, yazı bilimi, yazı çevirimi, yazı dili, yazıhane, yazı hayatı, yazı işleri, yazı kadrosu, yazı kâğıdı, yazı karakteri, yazı kurulu, yazı makinesi, yazı masası, yazı tahtası, yazı takımı, yazı tura, ak yazı, alt yazı, bacaklı yazı, basmayazı, başyazı, celi yazı, çeviri yazı, düzyazı, eğik yazı, eski yazı, güzel yazı sanatı, kara yazı, kavram yazı, resim yazı, runik yazı, saklı yazı, telyazı, yalama yazı, yatık yazı, yeni yazı, alın yazısı, çivi yazısı, duvar yazısı, el yazısı, fikir yazısı, gezi yazısı, güven yazısı, ithaf yazısı, köşe yazısı, tanıtma yazısı, telyazısı, yüz yazısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi

Örnek:

1. Türklerde yazının kullanılması eskidir.

1. Türklerde yazının kullanılması eskidir.

2. Alfabe

Örnek:

1. Türk yazısı. Arap yazısı. Nota yazısı

1. Türk yazısı. Arap yazısı. Nota yazısı

3. Harfleri yazma biçimi

Örnek:

1. İnci gibi bir yazı. Okunaklı yazı.

1. İnci gibi bir yazı. Okunaklı yazı.

4. Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü

Örnek:

1. İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık.

1. İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık.

5. Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale

Örnek:

1. İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum.

1. İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum.

6. Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü

7. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Yazgı


yazı

İlgili Kelimeler:

yazı yaban

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Düz yer, ova, kır


yazı bilgisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , El yazısından, yazanın karakter ve duygularını anlamayı amaç edinen inceleme yöntemi, grafoloji


yazı bilimci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazı bilimi ile uğraşan kimse


yazı bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , El yazısından hareketle o kişinin karakterini ve kimliğini çıkarmayı amaç edinen bilim dalı, grafoloji


yazı çevirimi
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , Çeviri yazı