Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yayvan

İlgili Kelimeler:

yayvan yayvan

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eni boyundan ve derinliğinden çok olan, basık ve geniş

Örnek:

1. İki katlı yayvan bir evdi.

1. İki katlı yayvan bir evdi.


yayvan yayvan
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sesleri yayarak, uzatarak


yayvanlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yayvanlaşmak işi


yayvanlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yayvan duruma gelmek

Örnek:

1. Bütün şekiller büyüdü, yayvanlaştı.

1. Bütün şekiller büyüdü, yayvanlaştı.


yayvanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yayvan olma durumu

Örnek:

1. Kayıklarında da geniş sofalı, geniş odalı yalılarının yayvanlığını ve sessizliğini duyardım.

1. Kayıklarında da geniş sofalı, geniş odalı yalılarının yayvanlığını ve sessizliğini duyardım.


yaz

İlgili Kelimeler:

yaz dönemi, Yaz Dönencesi, yaz günü, yaz helvası, yaz kış, yaz okulu, yaz saati, yaz sömestiri, yaz uykusu, yaz yağmuru, ilkyaz, pastırma yazı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuzey yarım kürede 21 Haziran 23 Eylül, güney yarım kürede 21 Aralık 21 Mart tarihleri arasındaki zaman dilimi, ilkbaharla sonbahar arasındaki sıcak mevsim

Örnek:

1. Çok sıcak bir yaz gecesiydi.

1. Çok sıcak bir yaz gecesiydi.


yaz dönemi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaz mevsimine rastlayan zaman dilimi


Yaz Dönencesi
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , coğrafya , coğrafya , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , coğrafya , coğrafya , Yengeç Dönencesi


Özel: Evet

yaz günü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıcaktan kaynaklanan elverişsiz zaman dilimi


yaz helvası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hafif olduğu için genellikle yaz mevsiminde yenen, ceviz, un, şeker veya pekmezle yapılan bir helva türü


yaz kış
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bütün yıl boyunca

Örnek:

1. Her gün yine kazanlar kaynıyor, yaz kış hayat devam ediyordu.

1. Her gün yine kazanlar kaynıyor, yaz kış hayat devam ediyordu.


yaz okulu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çocuk ve gençlerin belirli spor etkinliklerinde eğitilmelerinin ve iyi vakit geçirmelerinin sağlandığı yer

2. Yüksekokul veya üniversitelerde gerekli krediyi toplamak veya kalınan derslerin verilebilmesi amacıyla yaz mevsiminde açılan ders programı


yaz saati
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bazı ülkelerde, günlerin daha uzun olduğu yaz mevsiminde, saatleri bir veya iki saat ileri alarak elde edilen saat düzeni


yaz sömestiri
Anlamı:

1. isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , Eğitim ve öğretimde üçüncü yarıyıl


yaz uykusu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öğle saatlerinde uyunan uyku


yaz yağmuru
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ani yağan ve çabuk geçen yağmur


yaza çıkmak
Anlamı:

1. yaz mevsimine ulaşmak


yazabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazabilmek işi


yazabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yazma ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Kendine güvenini tam bulduğu, oyununu yazabileceğine inandığı gün oturacaktı masanın başına.

1. Kendine güvenini tam bulduğu, oyununu yazabileceğine inandığı gün oturacaktı masanın başına.

2. Yazma becerisi bulunmak

3. Yazma gücü bulunmak


yazadurma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazadurmak işi


yazadurmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yazmak


yazanak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rapor

Örnek:

1. Bankaya ve bağlı kuruluşlarına el konulmasıyla ortaya çıkan genel durum konusunda istenen dördüncü bilirkişi yazanağı konusunda avukatlara söz verdi.

1. Bankaya ve bağlı kuruluşlarına el konulmasıyla ortaya çıkan genel durum konusunda istenen dördüncü bilirkişi yazanağı konusunda avukatlara söz verdi.


yazar

İlgili Kelimeler:

yazarçizer, yazar hakkı, yazar kasa, basınçyazar, başyazar, bilgiyazar, depremyazar, ivmeyazar, okuryazar, sesyazar, süreyazar, komedi yazarı, köşe yazarı, oyun yazarı, söz yazarı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilim, edebiyat, sanat alanlarında kitap yazan veya kitap hazırlayan, bir eseri ortaya koyan ve eserin sahibi olan kimse, kalem erbabı, müellif

Örnek:

1. Her tarih eseri, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yazarın hayat tecrübesine bağlıdır.

1. Her tarih eseri, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yazarın hayat tecrübesine bağlıdır.

2. Özellikle gazete ve dergilerde herhangi bir konuda yazı yazan kimse, kalem erbabı, muharrir

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yazma özelliği olan


yazar hakkı
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Telif hakkı


yazar kasa
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Satılan malları ve tutarlarını gösteren bir fiş veren, hesabı belleğinde tutan elektronik makine