yaprak makinesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Madenleri bastırıp yaprak durumuna getiren baskı makinesi

yaprak oynamamak (veya kıpırdamamak)

Anlamı:

1. hava rüzgârsız, çok durgun olmak

yaprak sarması

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarma

yaprak sigarası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaprak tütünün dürülerek sarılmasıyla yapılan kalın sigara, puro

Örnek:

1. Yaprak sigarasını, bir hamam böceği gibi çıtır çıtır ezerek ona dedi, tutuldum desem bana kızar mısın?

1. Yaprak sigarasını, bir hamam böceği gibi çıtır çıtır ezerek ona dedi, tutuldum desem bana kızar mısın?

yaprak taş

Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , İçinde mika parçacıkları bulunan, değişime uğramış şist

yaprak tütün

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıyılmamış, yaprak bütünlüğü tam olan, işlenmiş veya işlenmemiş tütün

yaprak yaprak

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kat kat, üst üste yığılmış olan

yaprakçık

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Baklagillerde basit, üçlü ve bileşik yaprakları oluşturan küçük yapraklar, yapracık

yaprakçıklı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yaprakçığı olan

yaprakçıl

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Yaprakla beslenen hayvan

yaprakkurusu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuru yaprak rengi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Telaffuz : yapra'kkurusu

yapraklanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapraklanmak işi

yapraklanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yaprakları çıkmak, yaprak oluşmak

Örnek:

1. Tıpkı baharda yapraklanan ağaçlar, tomurcuklanan çiçekler gibi.

1. Tıpkı baharda yapraklanan ağaçlar, tomurcuklanan çiçekler gibi.

yapraklı

İlgili Kelimeler:

yapraklı kara yosunları, taç yapraklı, ayrı çanak yapraklılar, bitişik taç yapraklılar, iğne yapraklılar

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yaprağı olan

Örnek:

1. Kış olmasına rağmen ağaçlar yemyeşil yapraklı ve çiçekliydi.

1. Kış olmasına rağmen ağaçlar yemyeşil yapraklı ve çiçekliydi.

Yapraklı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çankırı iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : ya'praklı

yapraklı kara yosunları

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kayaların, ağaç kabuklarının yüzünde halı tüyleri gibi sık biten kara yosunları

yapraksı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yaprak görünüşünde olan

yapraksız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yaprağı olmayan

Örnek:

1. Yapraksız ağaç.

1. Yapraksız ağaç.

yapsat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bina yapıp satma işi

Örnek:

1. Bir uygarlığın üzerine biz bir yapsat mimarisi kuruyorduk.

1. Bir uygarlığın üzerine biz bir yapsat mimarisi kuruyorduk.

yapsatçı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bina yapıp satan kimse

yapsatçılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapsatçının işi veya mesleği

yaptığı hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek

Anlamı:

1. yol açtığı zarar, yaptığı iyilikten büyük olmak

yaptığı yanına (kâr) kalmamak

Anlamı:

1. yaptığı kötülük karşılıksız kalmak, cezasını görememek

yaptırabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaptırabilmek işi

yaptırabilmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Yaptırma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yaptırmaya gücü yetmek

3. Yaptırma becerisi bulunmak