Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
vonoz
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kolyoz, uskumru, sardalya vb. küçük balıkların ufağı


Lisan : Rumca

votka
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tahıl tanelerinin damıtılmasıyla elde edilen alkollü içki

Örnek:

1. Karabiberli domates suyuyla karışık votka içiyorduk.

1. Karabiberli domates suyuyla karışık votka içiyorduk.


Lisan : Rusça

Telaffuz : vo'tka

voyvo
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , argo , argo , ünlem , ünlem , argo , argo , Alay ederek sataşmak için söylenen bir söz


Lisan : İspanyolca huevo sözünden

Telaffuz : vo'yvo

voyvoda
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlıların Eflak ve Boğdan beylerine verdikleri unvan


Lisan : Sırpça

Telaffuz : vo'yvoda

voyvodalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Voyvoda egemenliği

2. Voyvodanın egemenliği altındaki ülke


vualet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kadınların kullandığı, şapka, taç, toka ve benzerlerinde bulunan, yüzü örten, ince hafif tül

Örnek:

1. Bu ince, siyahlı kadın, yüzünü tüller, vualetler gerisine saklamıştır.

1. Bu ince, siyahlı kadın, yüzünü tüller, vualetler gerisine saklamıştır.


Lisan : Fransızca vualet

vücuda gelmek
Anlamı:

1. ortaya çıkmak, oluşmak, meydana gelmek, olmak


vücuda getirmek
Anlamı:

1. meydana getirmek, var etmek

Örnek:

1. Koridor burada sola kıvrılarak yeni bir dehliz daha vücuda getirmektedir.

1. Koridor burada sola kıvrılarak yeni bir dehliz daha vücuda getirmektedir.


vücudunu ortadan kaldırmak
Anlamı:

1. öldürmek


vücut

İlgili Kelimeler:

vücut dili, vücut ısısı, vücut sıcaklığı, tek vücut, vahdetivücut, yekvücut

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnsan veya hayvan gövdesi, beden

Örnek:

1. Koltukta vücudunu bir yandan bir yana çevirirken âdeta inliyor.

1. Koltukta vücudunu bir yandan bir yana çevirirken âdeta inliyor.

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Var olma, varlık


Lisan : Arapça vucūd

Telaffuz : vücu:du

vücut bulmak
Anlamı:

1. oluşmak


vücut dili
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beden dili


vücut ısısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Vücut sıcaklığı


vücut sıcaklığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Vücutta olması gereken normal ısı, vücut ısısı


vücut vermek
Anlamı:

1. vücuda getirmek


vücut yapmak
Anlamı:

1. kas geliştirici hareket ve sporlarda bedeni güçlü duruma getirmek

Örnek:

1. Erkek sporları tarihe karışıyor, halter kaldıran, vücut yapan kadın atletler gündelik manzaralar arasında...

1. Erkek sporları tarihe karışıyor, halter kaldıran, vücut yapan kadın atletler gündelik manzaralar arasında...


vücutça
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Vücut bakımından, vücudun durumuna göre

Örnek:

1. Kafaca, vücutça dinlenmeye ihtiyacım var.

1. Kafaca, vücutça dinlenmeye ihtiyacım var.


Telaffuz : vücu'tça

vücutlu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Vücudu iri ve şişman olan


vücuttan düşmek
Anlamı:

1. zayıflamak


vükela

İlgili Kelimeler:

vekil vükela

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Osmanlı Devleti'nde bakanlar, vekiller

Örnek:

1. Padişah, vükela ve havassını toplayarak bu kanun hükümlerine riayet edeceğini ve ettireceğini bildirmiştir.

1. Padişah, vükela ve havassını toplayarak bu kanun hükümlerine riayet edeceğini ve ettireceğini bildirmiştir.


Lisan : Arapça vukelā

Telaffuz : vükela:, l ince okunur

vuku
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Olma, meydana gelme


Lisan : Arapça vuḳūʿ

Telaffuz : vuku:

vuku bulmak
Anlamı:

1. olmak, meydana gelmek

Örnek:

1. İstiyorum ki binlerce yıldızcık parlasın, göz alıcı bir fiziki hadise vuku bulsun!

1. İstiyorum ki binlerce yıldızcık parlasın, göz alıcı bir fiziki hadise vuku bulsun!


vukuat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Polisi ilgilendiren olay veya olaylar

Örnek:

1. Vukuat aramaya giden, hadise çıkmıyor diye üzülen ... bir adamım.

1. Vukuat aramaya giden, hadise çıkmıyor diye üzülen ... bir adamım.

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Olanlar, olan bitenler


Lisan : Arapça vuḳūʿāt

Telaffuz : vukua:tı

vukuf

İlgili Kelimeler:

ehlivukuf

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Anlama, bilme, bilgi

Örnek:

1. Yazdığı şiirlerin tatsız ve alelade oluşuna mukabil edebiyattaki vukufu derin ve genişti.

1. Yazdığı şiirlerin tatsız ve alelade oluşuna mukabil edebiyattaki vukufu derin ve genişti.

2. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Biliş


Lisan : Arapça vuḳūf

Telaffuz : vuku:fu

vukuflu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bilgisi olan

Örnek:

1. İyi kabul görürse elbet uzman ve vukuflu heyetlerce daha ayrıntılı bir şekilde düşünülür.

1. İyi kabul görürse elbet uzman ve vukuflu heyetlerce daha ayrıntılı bir şekilde düşünülür.