Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
voleybol
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Altışar kişilik iki takım arasında, bir alan ortasında gerilmiş olan ağ üzerinden topun karşılıklı olarak elle oynanması oyunu, uçan top


Lisan : İngilizce volley-ball

Telaffuz : vole'ybol

voleybolcu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Voleybol oynayan kimse


voleybolculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Voleybolcu olma durumu


volfram
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 74, atom ağırlığı 183,85, yoğunluğu 19,3 olan, sert, 3482 °C'de eriyebilen bir element, tungsten (simgesi W)


Lisan : Almanca Wolfram

Telaffuz : vo'lfram, l ince okunur

voli

İlgili Kelimeler:

voli ağı, voli yeri

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Balıkçı kayıklarının balıkları çevirmek için denize fırdolayı ağ salmaları

2. argo , argo , argo , argo , Vurgun, kazanç, kâr

Örnek:

1. Türlü dalaverelerden cebine parayı toplayan memnun, voliden payını alamayanlar da şikâyetçiydiler.

1. Türlü dalaverelerden cebine parayı toplayan memnun, voliden payını alamayanlar da şikâyetçiydiler.


Lisan : Rumca

Telaffuz : vo'li

voli ağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayıkla denize salındıktan sonra her iki kolunun halatlarıyla karaya çekilen balık ağı


voli çevirmek
Anlamı:

1. voli ile balık avlamak

2. argo , argo , argo , argo , tuzağa düşürmek

Örnek:

1. Öyle bir voli çevir ki hem senin hem de bizim işimize yarasın.

1. Öyle bir voli çevir ki hem senin hem de bizim işimize yarasın.


voli vurmak
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , vurgun vurmak


voli yeri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denizlerde ve iç sularda su ürünleri avlanmasına elverişli, kıyıya bitişik ve sınırları belli su alanları


volkan
Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Yanardağ


Lisan : Fransızca volcan

volkanik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Volkanla ilgili

Örnek:

1. Volkanik kaya.

1. Volkanik kaya.

2. Volkan özelliği taşıyan

Örnek:

1. Süphan volkanik bir dağdır.

1. Süphan volkanik bir dağdır.

3. Yanardağın püskürmesi sonucu oluşan

Örnek:

1. Volkanik arazi.

1. Volkanik arazi.


Lisan : Fransızca volcanique

volontarist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , ruh bilimi , ruh bilimi , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , ruh bilimi , ruh bilimi , felsefe , felsefe , İstenççi


Lisan : Fransızca volontariste

Telaffuz : l ince okunur

volontarizm
Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , felsefe , felsefe , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , felsefe , felsefe , İstenççilik


Lisan : Fransızca volontarisme

Telaffuz : l ince okunur

volt

İlgili Kelimeler:

voltamper, voltmetre, kilovolt

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elektromotor gücün veya gerilimin birimi


Lisan : Fransızca volt

volta
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Bir halatı bir yere bir kez dolama veya babalara yöntemince sarma

2. Zincirin demire veya iki zincirin birbirine dolanması

3. Geminin rüzgâra karşı gidebilmek için sağa sola zikzak yapması

4. argo , argo , argo , argo , Sürekli aşağı yukarı gidip gelme, yürüme, dolaşma


Lisan : İtalyanca volta

Telaffuz : vo'lta

volta atmak
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , bir aşağı bir yukarı dolaşmak

Örnek:

1. Çaylarını içtikten sonra Şifa ile Moda arasında üç aşağı beş yukarı volta atmak üzere davranırlar.

1. Çaylarını içtikten sonra Şifa ile Moda arasında üç aşağı beş yukarı volta atmak üzere davranırlar.


volta vurmak
Anlamı:

1. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , gemi zikzak yapmak

2. argo , argo , argo , argo , bir aşağı bir yukarı dolaşmak

Örnek:

1. Onu, odamın penceresinden, her sabah kahvaltıdan önce, verandada bir aşağı bir yukarı volta vururken görürdüm.

1. Onu, odamın penceresinden, her sabah kahvaltıdan önce, verandada bir aşağı bir yukarı volta vururken görürdüm.


voltaj

İlgili Kelimeler:

devre voltajı

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Gerilim


Lisan : Fransızca voltage

voltajlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Voltajı olan

Örnek:

1. Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu.

1. Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu.


voltametre
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir elektrotta, açığa çıkan madde miktarına göre devreden geçen elektrik miktarını ölçmeye yarayan alet


Lisan : Fransızca voltamètre

Telaffuz : voltame'tre

voltamper
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Dalgalı gerilimde, 1 volt olan bir gerilim altında 1 amperlik akımın ürettiği güç birimi


Lisan : Fransızca voltampère

Telaffuz : vo'ltamper

voltasını almak
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , kaçmak, savuşmak

2. çekilmek, gitmek


voltaya geçmek
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , volta atmaya başlamak

Örnek:

1. Daima belli bir yerden voltaya geçer, bin kere gidip dönse gene hep aynı noktaya gelirdi.

1. Daima belli bir yerden voltaya geçer, bin kere gidip dönse gene hep aynı noktaya gelirdi.


voltmetre
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir elektrik devresindeki gizil güç farkını volt cinsinden ölçmeye yarayan alet


Lisan : Fransızca voltmètre

Telaffuz : vo'ltmetre

vombat
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Keselilerden, Avustralya'da yaşayan, ağır gövdeli, kısa bacaklı hayvan (Phascolomys ursinus)


Lisan : Fransızca wombat