92406 kayıt bulundu.
1. uyuz hastalığına yakalanmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , birine, bir şeye sinirlenmek
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Hekimlikte uyuza karşı kullanılan çiçekli bitki, kum otu (Scabiosa rotata)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kın kanatlılardan, tarıma zararı dokunan böceklerle beslenen bir sinek (Cicindela)
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tüyleri döküldüğü için çirkin bir görünüş almak
1. Kedi uyuzlaştı.
1. Kedi uyuzlaştı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Beceriksizleşmek, pısırıklaşmak
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kılıksızlaşmak
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Beğenilmeyen davranış ve tutumlar sergilemeye başlamak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyuz hastalığı olan (kimse), uyuz
1. Uyuzlunun bilekleri cılk yara içindeydi.
1. Uyuzlunun bilekleri cılk yara içindeydi.
1. isim , isim , isim , isim , Uyuz olma durumu
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Beceriksizlik, pısırıklık
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Parasızlık
uzgören, uzgörür, uz iletişim
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Masallarda az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik tekerlemesinde `uzak` anlamında kullanılan bir söz
eli uz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İyi, güzel
2. İşe yatkın, becerikli, mahir
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Fiziksel etkili medyumların gerçekleştirdiği öne sürülen olaylardan biri olan, nesnelerin dokunulmaksızın hareket edişi, telekinezi
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Telepati
1. hakaret yollu , hakaret yollu , hakaret yollu , hakaret yollu , `defol git, kaybol` anlamlarında kullanılan bir söz
uzak akraba, uzak ara, uzak benzeşme, uzak benzeşmezlik, Uzak Doğu, uzak göçüşme, uzak görüş, uzak metatez, uzak yol kaptanı, yedi gömlek uzak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı
1. Muallâ, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu.
1. Muallâ, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu.
2. Arada çok zaman bulunan
1. Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez.
1. Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez.
3. Eli, gücü veya hükmü yetişmez
1. O böyle işlerden pek uzaktır.
1. O böyle işlerden pek uzaktır.
4. İhtimali az olan
1. Sevgililerin birbirine kavuşması gerçekleşmeyecek bir uzak umut olarak gözükür.
1. Sevgililerin birbirine kavuşması gerçekleşmeyecek bir uzak umut olarak gözükür.
5. Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan
1. Ne iyi! Sizinle birlikte uzak şeylerden bahsedebileceğiz.
1. Ne iyi! Sizinle birlikte uzak şeylerden bahsedebileceğiz.
6. isim , isim , isim , isim , Yakın olmayan yer
1. Fazla uzağa gitme.
1. Fazla uzağa gitme.
1. isim , isim , isim , isim , Yakınlığı, ilgi derecesi az olan akraba, uzaktan akraba, dış kapının manadalı
1. Uzak akrabamdan bir köylü gelip beni aldı.
1. Uzak akrabamdan bir köylü gelip beni aldı.
1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Yarışta aradaki mesafeyi uzun tutarak
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir kelimede bir sesin uzakta bulunan başka bir sesi etkilemesi: Etmek > ekmek, tepme > tekme gibi
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir kelimede yan yana bulunmayan iki aynı sesten birinin değişikliğe uğraması: Kehribar > kehlibar, fincan > filcan gibi
1. yaklaşmamak, karışmamak
1. Çocuklar ilk günü senden uzak durmuşlardı, nasıl bir kişi olduğunu kestiremiyorlardı.
1. Çocuklar ilk günü senden uzak durmuşlardı, nasıl bir kişi olduğunu kestiremiyorlardı.
1. uzak olmak, uzak bulunmak
1. Ben uzak düşmemeye çalışır, karşılarında bir yere ilişirdim.
1. Ben uzak düşmemeye çalışır, karşılarında bir yere ilişirdim.
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Yan yana bulunmayan ünsüzlerin yer değiştirmesi, uzak metatez: ödünç > öndüç, lanet > nalet, zerdali > zeldari vb
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , İleride olabilecekleri düşünme ve sezme