92406 kayıt bulundu.
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Uyarlama ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Uyarlama gücü bulunmak
uyarma komutu
1. isim , isim , isim , isim , Uyarmak işi, ihtar, tembih
1. Birinin çıkıp onu uyarmasına, nasıl göründüğünü söylemesine ihtiyacı vardı.
1. Birinin çıkıp onu uyarmasına, nasıl göründüğünü söylemesine ihtiyacı vardı.
2. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Bir duyu organını, bütün bir sinir düzenini, kendi dışındaki bir nesne veya durumun bir tepkide bulunmaya yöneltmesi
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Jimnastikteki komutun alıştırma için uyarıcı nitelikteki ilk ve uzunca bölümü
1. -i , -i , -i , -i , Bir kimseye bir davranışta bulunmasını veya bulunmamasını söylemek, ikaz etmek
1. Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra gelen mebuslar beni uyarıyorlardı.
1. Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra gelen mebuslar beni uyarıyorlardı.
2. Görevini gereği gibi yapmayan kimseye nasıl davranması gerektiğini hatırlatmak, ihtarda bulunmak
3. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Bir canlının herhangi bir organını dıştan bir etki ile görev yapmaya zorlamak
4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Öğütle yola getirmeye çalışmak
5. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Uyandırmak
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bulunduğu ortama ve koşullara kolaylıkla uyum sağlayan kimse
Telaffuz : uya'roğlu
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uygun davranışta bulunmayan, uyumlu görünmeyen (kimse)
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Uyarmak için söylenen söz, uyarı, ihtar
2. Uyaran kimse veya şey
uydu kent, yapma uydu
1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Bir gezegenin çekiminde bulunarak onun çevresinde dolanan daha küçük gezegen, peyk
1. Ay, yerin uydusudur.
1. Ay, yerin uydusudur.
2. Türlü amaçlarla yerden fırlatılan ve genellikle kapalı bir yörünge çizerek yer çevresinde dolanan araç
3. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , İşlerini ve davranışlarını daha güçlü birinin isteğine uyduran (devlet, kurum, kimse)
1. isim , isim , isim , isim , Ana kente bağlantılı olarak kurulan ve onun yükünü azaltmak amacıyla çevresinde oluşturulan yerleşim yeri