92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Uyanmak durumu, intibah
1. Hayalperest kendi âlemine dalmışken uyanmasına imkân yoktur.
1. Hayalperest kendi âlemine dalmışken uyanmasına imkân yoktur.
2. Uyku durumundan çıkma
1. Homurdanarak derin ve tatlı bir sabah uykusundan uyanmaya çalışıyor.
1. Homurdanarak derin ve tatlı bir sabah uykusundan uyanmaya çalışıyor.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uyku durumundan çıkmak
1. Seher vaktine yakın uyanmışım.
1. Seher vaktine yakın uyanmışım.
2. Bitkiler canlanıp yeşermeye başlamak
1. Tomurcuklar patlamış, tabiat iyiden iyiye uyanmıştı.
1. Tomurcuklar patlamış, tabiat iyiden iyiye uyanmıştı.
3. Belirmek, ortaya çıkmak, depreşmek
1. Sevda, dedim, gönlümde bir coşkun ateş dalgalandı / Gözüm daldı, hayalimde yine binbir zevk uyandı
1. Sevda, dedim, gönlümde bir coşkun ateş dalgalandı / Gözüm daldı, hayalimde yine binbir zevk uyandı
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerçekleri anlar, kavrar duruma gelmek
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bilgisizlikten kurtulmak
6. argo , argo , argo , argo , Cinsel yönden hazır duruma gelmek
1. -i , -i , -i , -i , Uyarma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Uyarma gücü bulunmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyarma işini yapan (kimse veya şey), münebbih
2. Organizmada uyarım yaratan, uyarıcı
1. Kahve, uyaran maddelerden biridir.
1. Kahve, uyaran maddelerden biridir.
3. isim , isim , isim , isim , Bir uyarım, bir tepki yaratan herhangi bir güç, uyarıcı
erken uyarı
1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, ikaz, ihtar, tembih
1. Romancının uyarılarından habersiz kaldınız.
1. Romancının uyarılarından habersiz kaldınız.
2. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Organizmada uyarım yaratan güç
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyarma özelliği olan, uyaran, münebbih
1. Her bir dönemin incelenmesi, sonuçlarının değerlendirilmesi ulusal yeteneklerimizi, eksiklerimizi anlamak bakımından uyarıcıdır.
1. Her bir dönemin incelenmesi, sonuçlarının değerlendirilmesi ulusal yeteneklerimizi, eksiklerimizi anlamak bakımından uyarıcıdır.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uyarılma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uyarma işine konu olmak
2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Uyandırılmak
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki, tembih
2. Bir uyarma sebebiyle herhangi bir kasta, salgı bezinde olan açık veya gizli değişme
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Gereğince
1. Toplumumuzda sanatçı-edebiyatçının bir lokma bir hırka felsefesi uyarınca yaşaması beklenir.
1. Toplumumuzda sanatçı-edebiyatçının bir lokma bir hırka felsefesi uyarınca yaşaması beklenir.
Telaffuz : uyarı'nca
1. isim , isim , isim , isim , Uyarma işi
1. O susuyor, ben bunu Kâmuran'ın yüzüne bakmak için bir uyarış sayıyordum.
1. O susuyor, ben bunu Kâmuran'ın yüzüne bakmak için bir uyarış sayıyordum.
1. isim , isim , isim , isim , Uyarlamak işi, adaptasyon
2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Bir eseri çevrildiği dilin, konuşulduğu toplumun yaşayışına, inançlarına uydurma
3. teknik , teknik , teknik , teknik , Birbirine uydurma
4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyarlanmış, adapte edilmiş
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Birbirine herhangi bir bakımdan uyar duruma getirmek, intibak ettirmek
2. Edebî eserleri, sinema, tiyatro, radyo ve televizyonun teknik imkânlarına uygun duruma getirmek, adapte etmek
3. Bir yabancı eseri, kişi ve yer adlarını değiştirerek yerli bir eser durumuna getirmek, adapte etmek
1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Uyarlanma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Uyarlama işi yapılmak, adapte olunmak, alınmak