Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ulaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ulaştırmak işi

2. İnsanların, malların, haberlerin ulaşmasını sağlayan işlerin ve araçların tümü, münakalat

Örnek:

1. Ulaştırma Bakanlığı.

1. Ulaştırma Bakanlığı.

3. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Orduda malzeme ve personel taşıma işlerini sağlayan sınıf


ulaştırmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Ulaşmasını sağlamak


ulayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ulama işi


ulema
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bilginler

2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Sarıklı din bilginleri

Örnek:

1. Bursa uleması bütün memleketçe tanınır ve sevilirdi.

1. Bursa uleması bütün memleketçe tanınır ve sevilirdi.


Lisan : Arapça ʿulemā

Telaffuz : ulema:

ulemalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilginlik, âlimlik


ülen
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Ulan

Örnek:

1. Ülen, haddini bilmez bastıbacak, emir vermek sana mı kaldı?

1. Ülen, haddini bilmez bastıbacak, emir vermek sana mı kaldı?


üleş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pay


üleşilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üleşilmek işi


üleşilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Üleşme işi yapılmak


üleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üleşmek işi


üleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Bölüşmek, paylaşmak


üleştirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üleştirilmek işi


üleştirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Üleştirme işi yapılmak


üleştirim
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üleştirme işi

2. Toplumsal ürünün ticari etkinlikler aracılığıyla tüketicilere dağıtılması


üleştirimli tüze
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Ödül ve cezanın herkesin hakkına göre üleştirilmesi temeline dayanan tüze


üleştirme

İlgili Kelimeler:

üleştirme sıfatı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üleştirmek işi, bölüştürme, dağıtma, tevzi


üleştirme sıfatı
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Paylaştırma kavramı veren, -ar, -er, -şer ekiyle sağlanan sıfat: Otuzar kitap. Birer elma. İkişer kalem. Altışar lira gibi


üleştirmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Pay ederek dağıtmak, bölüştürmek

2. Herkesin payını kendisine vermek, bölüp dağıtmak, tevzi etmek


ülfet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Alışma

2. Tanışma, görüşme

Örnek:

1. Temiz ve metin bir insan olduğu ilk ülfetinden anlaşılırdı.

1. Temiz ve metin bir insan olduğu ilk ülfetinden anlaşılırdı.

3. Dostluk, ahbaplık

Örnek:

1. Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı / Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı

1. Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı / Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı


Lisan : Arapça ulfet

ülfet etmek
Anlamı:

1. tanışmak, görüşüp konuşmak, sohbet etmek

Örnek:

1. Kendilerine bir kimse bulunamıyor ki ülfet etsinler.

1. Kendilerine bir kimse bulunamıyor ki ülfet etsinler.


ülger
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şeftali vb.nin üzerinde bulunan ince tüy

2. Hav (I)

3. Özdeyiş


ülke

İlgili Kelimeler:

ülkeler arası, ülkeler coğrafyası, başülke, eksen ülke, merkezî ülke, sanayi ülkesi, bağlantısız ülkeler, bloksuz ülkeler, üçüncü dünya ülkeleri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket

Örnek:

1. Artık vatan toprağı, Rumeli'deki hudutlarından Anadolu'daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur.

1. Artık vatan toprağı, Rumeli'deki hudutlarından Anadolu'daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur.

2. Devlet

Örnek:

1. Vicdan hürriyetine riayet eden tek ülke Osmanlı İmparatorluğu idi.

1. Vicdan hürriyetine riayet eden tek ülke Osmanlı İmparatorluğu idi.

3. Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge

Örnek:

1. Sonsuzluk ülkesi.

1. Sonsuzluk ülkesi.


ülke açmak
Anlamı:

1. bir ülkeyi savaşarak almak, fethetmek


ülkece
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ülke çapında

Örnek:

1. Sonraki yılların ülkece ünlü bir heykelcisi, kantinde garsonluk yapardı.

1. Sonraki yılların ülkece ünlü bir heykelcisi, kantinde garsonluk yapardı.


Telaffuz : ülke'ce

ülkeler arası
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İki veya daha çok ülke arasında oluşan, gerçekleşen