Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
babasının oğlu
Anlamı:

1. her yönüyle babasına benzeyen erkek çocuğu


babasız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yetim


babasız oğlan doğurmak
Anlamı:

1. bir işte aşırı zorluk, büyük güçlük çekilmesine rağmen başarılı olmak


babasızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yetimlik


babayani
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gösterişi ve özentisi olmayan

Örnek:

1. Padişah bakmış, babayani, hırpani bir derviş. Ne gelir ki böylesinin elinden?

1. Padişah bakmış, babayani, hırpani bir derviş. Ne gelir ki böylesinin elinden?


Lisan : Türkçe baba + Farsça -āne

Telaffuz : babaya:ni:

babayanilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Babayani olma durumu


babayiğit
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yürekli kimse

Örnek:

1. Yeni yetişen babayiğitler orasını er geç uğranılacak bir menzil sayarlardı.

1. Yeni yetişen babayiğitler orasını er geç uğranılacak bir menzil sayarlardı.

2. Bir girişimde kendine güvenebilecek durumda olan kimse

Örnek:

1. Binaya yakışacak mobilyayı satın almaya kadir babayiğit çıkmadı.

1. Binaya yakışacak mobilyayı satın almaya kadir babayiğit çıkmadı.

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güçlü kuvvetli (kimse)


Telaffuz : baba'yiğit

babayiğitçe
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Babayiğide yakışır bir biçimde


Telaffuz : babayiği'tçe

babayiğitlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Babayiğit olma durumu, babayiğitçe davranış


Babi
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Babilik yanlısı


Özel: Evet

Lisan : Arapça bābī

Telaffuz : ba:bi:

Babıali
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde İstanbul'da sadaret (Başbakanlık), dâhiliye ve hariciye nezaretleri (İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları) ile Şûrayıdevlet (Danıştay) dairelerinin bulunduğu yapı

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İstanbul'da bu çevredeki basın

Örnek:

1. Bütün Babıali yazı işçilerinin yazgısından Naci Sadullah da kurtulamadı.

1. Bütün Babıali yazı işçilerinin yazgısından Naci Sadullah da kurtulamadı.

3. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlı hükûmeti


Özel: Evet

Lisan : Arapça bāb + ʿālī

Telaffuz : ba:bıa:li:

Babilik
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , XIX. yüzyılda, İran'da Ali Muhammed Bab'ın kurduğu dinî öğreti


Özel: Evet

baç
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde gümrük vergisi

Örnek:

1. Sirkeci'de oh diye gözlerini açtı, şehrin ta göbeğinde bacını verdiği köprüyü yavaş yavaş geçti.

1. Sirkeci'de oh diye gözlerini açtı, şehrin ta göbeğinde bacını verdiği köprüyü yavaş yavaş geçti.

2. Zorla alınan para, haraç

Örnek:

1. Galata'da baç alınan evler bir gece içinde istiklallerini ilan ederek en meşhur hamilerini kovmuşlardı.

1. Galata'da baç alınan evler bir gece içinde istiklallerini ilan ederek en meşhur hamilerini kovmuşlardı.


Lisan : Farsça bāc

baca

İlgili Kelimeler:

bacabaşı, baca dolgusu, baca fırıldağı, baca kaşı, baca kulağı, baca külahı, baca kürsüsü, baca şapkası, baca tomruğu, baca tomurcuğu, kör baca, arnavutbacası, ışık bacası, peribacası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol

Örnek:

1. Bacaların ağzından çok dumanlar savruldu.

1. Bacaların ağzından çok dumanlar savruldu.

2. Su yolu, lağım, maden ocağı vb. yer altı yapılarının hava deliği

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Çatı penceresi


Lisan : Farsça bāce

baca dolgusu
Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Eski veya sönmüş bir yanardağ bacasının bulunduğu yerde, aşınma sonucu ortaya çıkmış sert kayaçlardan oluşan tepe


baca eğri de olsa duman doğru çıkar
Anlamı:

1. `yaradılıştan iyi ve doğru olan kimse, ne denli elverişsiz ortam içinde bulunursa bulunsun niteliğini yitirmez` anlamında kullanılan bir söz


baca fırıldağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bacanın tepesine yerleştirilen ve çıkmakta olan dumanın içeri dönmesini engellemek için rüzgâra göre yön değiştiren dirsekli boru


baca kaşı
Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Bir şöminenin, ocağın üstündeki taş veya taştan raf


baca kulağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ocağın iki yanında taştan yapılmış ufak raf


baca külahı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bacanın dumanı çekişini güçlendirmek amacıyla baca deliğinin üzerine yerleştirilen ve genellikle sacdan yapılan parça


baca kürsüsü
Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Çatının üstünde kalan ve üzerine baca külahı oturtulan baca bölümü, baca tomurcuğu


baca şapkası
Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Bacaya yağmur, kar veya rüzgâr girmemesi için baca külahının üzerine yerleştirilen kapak


baca tomruğu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bacanın damdan yukarı bölümü


baca tomurcuğu
Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Baca kürsüsü


bacabaşı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ocağın üstündeki raf


Telaffuz : baca'başı